Birkaç gün öncesine kadar hacamat kelimesi hafızamda çocukluğumdan kalan çağrışımlardan başka bir şey ifade etmiyordu. Taki yorumcu olarak tanıdığım sevgili Ayber abla ile bu konu hakkında konuşana kadar. Sağ olsun o beni bu konuyu araştırmaya teşvik etti ve kendi bilgilerini de benimle paylaştı. Meğerse ne muhteşem bir şeymiş bu hacamat! Hakkında bunca hadisi şerif bulunan bir tedavi yöntemi hakkında bu kadar az şey biliyor olmamdan dolayı ben kendimi çok kınadım. Ama bu unutma tabi ki sadece benim hatam olmazdı. Bu bize kasıtlı olarak unutturulmaya çalışılan sünneti seniyelerdendi.
Çocukken annemin babama yaptığını çok net hatırlıyorum. Ben eskilerin devam ettiği alışkanlık vs. nin mutlaka bir anlamı olduğunu düşünüyorum. Yani kökümü elhamdülillah inkar etmem. Bu düşüncelerle hacamat hakkında edindiğim bilgileri özet olarak sizlerle paylaşmak istedim. Hatta nasip olursa bu işi öğrenmeyi ve devam etmeyi düşünüyorum.
Efendim önce şunu belirtmeliyim ki, hacamat çoğumuza çook uzak gibi gelse de özellikle Arap ülkeleri olmak üzere Almanya, Kanada, Çin, Malezya’dan, Avustralya’ya dünya da yaygın olarak kullanılan alternatif bir tedavi metodu.
Hacamat hakkında hadisler bakın ne diyor?:
“Ey Muhammed kan aldırmaya (hacamata) devam et ve ümmetine de bunu emret” (Tirmizi Tibb 12, Ibn Mace Tibb 20 Müsnet I, 354)
“Damardan veya deriden kan aldırmak, tedavi olduğunuz şeylerin en faydalılarındandır.”
“Sefer ediniz şifa bulunuz, oruç tutunuz şifa bulunuz, hacamat olunuz şifa bulunuz.”
Hayber’de zehirli koyun etinden zehirlendiği zaman, Cebrail (a.s) kendisine, hemen kafasının arkasından hacamat yaptırmasını söylemiştir. Ibn Ömer (r.a) söyle buyurdu: “Ben, Rasûlullah (s.a.v)’den su buyruğu işittim:
“Hacamat olmak aç karnına daha faydalıdır. Hacamat olmak akli ve hifzetme (ezberleme) gücünü arttırır.” (2) Yine bir Hadis-i şeriflerinde:
“Hacamat her hastalığa faydalıdır, uyanık olun hacamat olun.” buyurmuştur.
Hacamat efendimizin hem tavsiye ettiği hem de devam ettiği sünnetlerden. Hacamat belli hastalıkların tedavisinden çok vücuttaki fazla kanın alınmasında kullanılan bir tedavi. Bu kanın vücutta bir çok rahatsızlığa sebep olduğununda da burada altını çizmek lazım. Hacamatla alınan bu kan temiz kan olmayıp bilakis vücuda zarar veren kirli kandır. Ve bu kanın vücuttan uzaklaştırılmasıyla vücuttaki kanın akışkanlığını artar ve dolaşımı kolaylaştır.
Hacamat neden yapılır?
Hacamatın birinci hikmeti sevgili peygamberimizin (s.a.v.) sünneti olması ve Mirac’ta verilmiş olmasıdır. Onun her bir sünnetine uymanın ne kadar makbul olduğu hepimizce bilinmektedir.
Biz tabiki isin tıbbı yönüne bakacak olursak önce hacamat (kan aldırmak) damardan değildir. Kan bağışı ile hacamat tamamen değişik iki yöntemdir. Hacamat vakum usulu ile vücudun çeşitli yerlerinden kan almaktır. Damardan değil. Hacamatla vücutta fazla kan kalp ve beyin sektelerine, sinirsel rahatsızlıklar, alerji gibi bir çok hastalığa sebep olmaktadır. Hacamatla; iste bu fazla kan ve deri altındaki kirli kanlar dışarı çıkartılır. Deri altındaki kılcal damarlardan kan dolaşımı normal dolaşıma nazaran daha yavaş yürüdüğünden dolayı yıllarca bu kanlarda kirlenme oranı artar. Bu sebepten dolayı vücutta çeşitli rahatsızlıklar (bas ağrısı, bel ağrısı, diz ağrısı, uyuşukluk, tembellik, ağırlık, v.s) bas gösterir. Hacamat ile deri altındaki bu rahatsızlıklara sebep olan kan dışarı çıkartılarak kanin rahatça dolaşması sağlanmış olur.
Hacamat nasıl yapılır?:
Önce, bardak vb. den oluşan kupa kan alınacak yere vuruluyor, orayı havasız bırakıp uyuşturuluyor. Ayni yeri neşterle et ile deri arasını 2 veya 3 milim çiziliyor. Sonra kupayı neşterlenen yere tekrar vuruluyor. Kılcal damarlardan kan gelmeye başlıyor. Bu genellikle üç defa tekrarlanıyor. Tedavi 20-25 dakika sürüyor. Ortalama 300-350 gram kadar kan çıkarılıyor.
(Hacamat yapılırken çizikler o kadar ince yapılır ki, çizilen yerler kabuk bile bağlamadan aynı gün iyileşme görülür.)
Hacamat yaptırmak 70 hastalığa şifadır..
- Bas ağrısı, yarim bas ağrısı ve sinüzit
- Tembellik, uyku fazlalığı
- Yüksek tansiyon ve seker hastalığı
- Prostat ve cinsel zayıflık
- Sırt ağrısı, bel grisi (lumbago), diz ağrısı, yanlarda uyuşukluk
- Hormon bozukluğu
- Yumurtalık hastalıkları
- Buna benzer bir çok kadın hastalığı
Hacamatın Faydaları:
- Kırmızı kan hücrelerini (alyuvarları) büyüten kanı katılaştıran, dolaşımı bozan fazla asitleri hacamatla vücuttan dışarı atabiliriz.
- Kan ve dokulardaki gaz ve toksinleri atar.
- Ödemleri çözer.
- Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, vücuda direnç kazandırır.
- Kan üretimi ile görevli organları uyarır.
- Beyin fonksiyonlarını canlandırır.
- Ağrıları giderir.
- Hastalıkları önler. Bel, boyun fıtığı, eklem ağrıları, karaciğer, kalp hastalıkları, psikolojik hastalıkların ve bunun gibi tüm hastalıkların tedavisinde yardımcı olur.
Hacamatta kanser’den kısırlığa kadar birçok hastalığa şifa vardır. Hacamatın faydası akılla bilinebilecek bir şey değildir, nakille bilinir.
Hacamatın faydalı olduğu yaşlar, 7 yaş ile 70 yaş arasıdır. Kadınların adet nedeniyle hacamata ihtiyacı yoktur görüşü yanlıştır.
Adet şifayı gerektirmez, şifa için hacamat olmaları gerekmektedir. Efendimiz’in (Sallallahü aleyhi ve sellem) hanımları hacamat olmuşlardır.
Büyük alimler 3 ayda bir hacamat olurlardı.
Rasûlullah (s.a.v), bas ağrısından dolayı alnının her iki yanından, zehirlenmeden dolayı her iki omuz başı arasından, topuğundaki bir incinmeden dolayı da ayağının üzerinden kan aldırmıştır. (1) Rasûlullah (s.a.v)’in hanımları da hacamat yaptırmıştır. Rasûlullah (s.a.v): “Miraç’tan inerken hangi Melek cemaatine rastlasam, ey Muhammed (s.a.v)! ümmetine hacamat olmalarını emret dediler.” buyurmuştur.
Londra Milli Hastanesinde ve Kopenhag Kraliyet hastanesinde hacamat’la ilgili Tıbbi araştırmalar yapıldı. Araştırmalar neticesinde kirli kan alınca, koyu kani bulunan hastaların beyinlerinden geçen kan akisi hızlandığı, kanin incelmesiyle, kandaki alyuvar yoğunluğunun azaldığı, hemoglobin seviyesinin düştüğü, böylece kalbin beyne daha rahat pompalama yaptığı tespit edildi. Ayrıca araştırmalarda, kan akisinin artmasıyla insanin ataklığının da fark edilir derecede arttığı görüldü. Hastalıklara karşı kan aldırmanın koruyucu bir rol oynayabileceği bu araştırmalarda ortaya çıktı.Hacamat hangi hallerde yapılmaz?:
- Hacamat çok ihtiyar ve zayıf kişilerde
- Kalp Yetmezliği olanlarda
- Bir yeri kesildiğinde kani durmayan kişilerde
- Hamilelerde
- Aşırı kansız kişilerde
- AIDS HIV
- Tansiyonu çok düşük olan kişilerde
- Küçük çocuklarda
- Çok hassas ve korkan kişilerde kanlı hacamat yapılmaması tavsiye olunur, duruma göre kansız hacamat tatbik olunur.
Kaynaklar:
1-E. Davud Tip H. 3859. 3860, Tirmizi Tip H. 2052, I. Mace Tip H. 3484. 3484.
2-Ibn Mâce, Kitâbu’t-Tib, 22.
3-Buhâri, Tib 13; Müslim, Musakat 62, 63; Ebû Dâvûd Nikâh 26, Tib 3.