Kremalı Mantar Çorbası ve İlk İzlenimler…

Tüm dost ve takipçilerimi Allah’ın selamı ile selamlıyorum.Malum olduğu üzere hayatımızda evliliğimiz ve çocuklarımızın doğumu hariç en büyük ve önemli kararı verip vatana dönüş yaptık. Bir çok takipçim ve dostlarım halimi merak içindeler. Kimi Face den, kimi e postayla, kimiyse sayfama yorum bırakarak ben den haber almaya çalışıyorlar sağolsunlar. Ben ise işlerimin bitmiş olmasına rağmen bir türlü sayfama daha doğrusu sanal aleme dönüş yapamadım. Hep olduğu gibi eşimin itelemesiyle bismillah dedim…

Bu ateş içime ne zaman düştü hatırlamıyorum. Sanırım ilk yılların şaşkınlığını atlatır atlatmaz, Türkiye dendiğinde içim bir garip sızlar oldu. Özlemek…anneni, babanı, çocuğunu değil vatanını özlemek… Özlemenin tam manası bizce vatanı özlemek olmuş. Gerisi teferruattan ibaret. Bunlar ruhumdan ilmik ilmik geçirdiklerimdi. Bu güne kadar birikenler canımı acıtanlar. Bundan sonrasıysa çiçeği burnunda bir hayatın içinden süzülenler…

Yıllardır hayaliyle yaşadığım Türkiye! İsterdim ki, o hayalin gerçekleşmesini içime sindire sindire yaşaşayım. Özlemini duyduğum herşeyi yeniden kazanmanın zevkini alarak bu süreci geçireyim… Ama bu süreç o kadar yoğun, yorucu geçti ki, ben kendime geldiğimde burada olmaya alışmıştım.:(  Evet, ben 15 yıl uzak kaldığım hayatıma, çocuklarım okullarına alıştı bile. Tek zorlanan eşim ve inşallah o da atlatacak. Gözüme ilk batan hemen her sürücünün potansiyel tarfik canavarı olduğuydu. Kesinlikle kurallara uyulmuyor ve insanlar çılgın gibi araç kullanıyor.:(  Esnafın bir çoğunun aldatmaya meyilli halleri ve ayakta adam uyutmaları da ilk can sıkıcı tecrübelerimden oldu.:( Öyle ki, en büyük beden almak istediğimiz bir giyisinin en küçük bedenini gösterip ”Abla bu olur!” diye sinirlerimi zıplatmasına epey şahit oldum. O anı kurtarma çabasındalar ve ”Aldatan bizden değildir!” hadis-i şerifini galiba hiç duymamamışlar. Neyse bunlar ne kadar can sıkıcı kareler olsa da halimden memnun ve şükür içindeyim. Üstelik ben bu kadar sorunun içinden tek başıma geçtim. Eşim 1,5 ay sonra bize katıldığından her ayrıntıyla bizzat ilgilenmek zorunda kaldım. Elbet yolu açan rabbim rehberleri de gönderir. Cesareti olmayana bu sözlerim inşallah cesaret verecek nitelikte olur.

Bu gün yıllardır çok severek yaptığım kremalı mantar çorbasının tarifini sizlerle paylaşağım. Çorba denince aklıma ilk gelen mercimek ve kremalı mantar çorbası olur. Deneyice siz de bana hak vereceksiniz.

Malzemeler:

  • 300 – 400 gr. mantar ( Ben hep kültür mantarı kullanırım ama siz hoşunuza giden bir mantar türü kullanabilirsiniz.)
  • 5-6 bardak su (Mümkünse 1 bardağını kadar et veya tavuk suyu olarak kullanın.)
  • 2 bardak süt
  • 1 silme çay bardağı un
  • 2 kaşık terayağı
  • 2 kaşık sıvıyağ
  • Yarım limon suyu
  • Tuz ve karabiber

Yapılışı:

  • Mantarların saplarını keserek yıkayıp kurulatın.
  • Dörde böldüğünüz mantarların üzerine limon suyu sıkarak karıştırın.
  • Yağı kızdırıp mantarları  kavurun.
  • Kavrulan mantarın üzerine su ve et suyu konarak on dakika kaynamaya bırakın.
  • Un ve süt iyice çırparak kaynamakta olan çorbaya karıştırarak ialve edin.
  • Çorba kıvam alana kadar bir süre daha karıştırılıp ocaktan alınır.
  • Tuz ve karabiberle tatlandırılıp servis yapılır.