Yoğurulmayan Ekmek veya Yoğurmadan Ekmek…

Yemek blogu sahibi olmak böyle bir şey olsa gerek, dumanı üstünde tatları paylaşmak ve o heyecanı başkalarına da aktarmak… İlk duyduğumda yoğurulmayan ekmek fikri, hamur yoğurma makinesi olan biri olarak bana hiç de cazip gelmemişti. Ne özelliği olabilirdi?.. Tek farkı çooook uzun zaman alması diye düşünmüştüm.

Yemek denemelerinde çekingen olan bir arkadaşımla konuştuktan ve ekmeği biraz araştırdıktan sonra kararımı vermiştim… Dün akşam 19.00 da malzemelerini karıştırıp bıraktım. Ertesi gün 11.00 de bezin arasına sarıp bir buçuk saat bekleterek 12.30 da pişirdim… Tabi önce bilindik resim çekme faslı başladı ki, benimki biraz uzun sürer hep… Çekim yaparken maksat yeşillik olsun:) diye bir ucunu ısırıp bıraktım ve ağzımdaki o tada inanamadım! Kuru ekmek yiyenlerden, hele hazırladığım bir pasta, kurabiye, ekmek benzeri şeylerin hemen üzerine atlayanlardan değilim. Ama daha resim malzemelerini bile toparlamadan bir ilk olarak dolaptan muhammarayı ve daha önce yaptığım Antep peynirini alıp gelmem bir oldu.:) Aslında kuru yemek daha güzel olacaktı…

Bu ekmek mayalı ekmek tarihindeki en büyük yeniliklerden biri olarak kabul ediliyor. Ekmek üzerine otorite olan ve olmayanların yazdığı bir sürü yazı ve yorumlar var, ama ben deneyen ve ekmek işinin ucundan kıyısından tutmaya çalışan biri olarak çok beğendim. Zaten verdiğim araya rağmen tarif yayınlıyor olmam olayın ciddiyetini gösteriyordur.:))

Süre olarak 13- 18 saat arsı değişiyor ve benim ilk denediğim ekmek 8 saat sonra pişmeye hazırdı, yani kabarmış ve üzeri göz göz olmuştu. Birinci ve ikinci denemem arasında bir misli saat farkı var ama 8 saat mayalanan ekmek de  çok nefisti. 18 saate gerçekten ihtiyaç var mı bilmiyorum çünkü 6 saatin sonunda tarif edildiği gibi göz göz olmuştu… Ama sanırım hamurun uzun süre de mayalanıp ekşimesi gerekiyor.

Tarifteki farklılık sadece yoğurulmaması, az maya kullanılması ve uzun zaman bekletilmesi değil. Hamurun kıvamı normal ekmek hamurlarına göre daha cıvık, adeta mayalanmış haliyle tezgaha boşaltıveriyorsunuz. Bu pişerken hamurun içindeki nemden dolayı üzerinin çıtır bir kabuğa sahip olmasını sağlıyor. Satılan o çıtır çıtır ekmeklerin buharlı fırınlarda pişirilerek  kabuk oluşumu sağlandığını duymuşsunuzdur.

Diğer bir özelliği ağzı kapalı bir kap da pişirilmesi. Bu da yine kabuk oluşması için gereken buhar ortamını sağlamakta yardımcı oluyor.

                        Bild 2062g

                        Bild 2081t

                        Bild 2093

                                    Bild 2123i

                          Malzemenin ilk karıştırıldığındaki kıvamı böyle, ama daha sulu da olabiliyor.

                                    Bild 2126

                           İki saat beklemek üzere derin bir kap içinde… Ben çukur bir makarna süzeği kullandım.

Malzemeler:

  • 3 bardak  un (250 gr. lık bardak)
  • 1 çay kaşığı büyüklüğünde yaş maya (Asıl tarifi bir çay kaşığı kuru maya.)
  • 1 bardak + 2 yemek kaşığı su
  • 1 – 2 tatlı kaşığı tuz

Yapılışı:

  • Bütün malzemeler geniş bir kase, yoğurma kabı vs. içinde kaşık yardımıyla karıştırılır.
  • Üzeri plastik folyo ile kapatılıp mutfağın bir köşesinde unutulmaya bırakılır.:)
  • Mayalanma süresi olan  13- 18 saat tamamlandıktan sonra temiz bir beyin üzerine bolca un, mısır unu, yulaf hatta irmik ve susam karışımı – ikinci de bunu denedim nefis oldu- yayılıp hamur kaseden bezin üzerine boşaltılır.
  • Üzerine de ele yapışmayacak kadar un serpilerek hamur bir iki kez katlanır ve kat yeri altta kalacak şekilde bırakılır.
  • Derin bir kabın içine bezin uçlarından dikkatlice tutularak bezle birlikte yerleştirilir. ( Bu yöntemi portakal ağacından Hatice yazmıştı.)
  • Bu şekilde 1 -2 saat üzeri unlanarak örtülüp bekletilir.
  • Bekleme işleminin dolmasından yarım saat önce fırın 210° –  250° ye açılır ve içinde pişirilecek kap  kapağıyla birlikte ısıtılır.
  • Kızgın kap dikkatlice fırından alınıp mayalanan ekmek yavaşça sıcak kaba aktarılır, kapağı kapatılıp fırına konur ve 30 dakika agzı kapalı 20- 30 dakika da kapağı açılarak pişirilir.