Diyet Etkinliği – Izgara Sebze

Yaz döneminde en çok yaptığım fırında yapılan sebze yemekleri ve düdüklüde yapılan türlü benzeri yemekler oldu. Sonucu ne mi oldu? tabi ki kilo verdim.:)) 2 kaşık yağla pişen böyle bir yemek, baharatlarla zenginleştirilip ekmek miktarı da en az düzeyde tutulursa kilo vermeyip de ne yapacaksınız?:)) Yani “Yiyorum ama, yediğimde de birşey yok” diyeceksiniz.
Etkinlik konusu diyet olunca tabi bu benim işimi kolaylaştırdı. Taslakta seç beğen al denecek kadar diyet tarfim mevcut. Sevgili Dilek, Aynur, Yaren ve Ayşe‘ye bu iyi zamanlamalı etkinlik için teşekkür ediyorum.:)

53

MALZEMELER:

  1. 4 tane patates
  2. 3 tane domates
  3. 5-6 tane yeşil biber
  4. Sarımsak tozu
  5. Karabiber, tuzot, acı toz biber
  6. Kekik, biberiye, fesleğen
  7. 3 kaşık Zeytinyağ (Yağın bir kaşığı ertesi güne kalan sebzeler için. Özellikle biraz fazla yaptım. Yani bir öyünde sadece 2 kaşık yağ oluyor.)

YAPILIŞI:

  1. Bütün sebzeler dilimlenir ve kalan malzemelerle bir güzel karıştırılır.
  2. Fırının ızgarası 185° de ısıtılıp hazırlanan sebzeler yağlı tepsiye dizilir. (Ben mangal için tek kullanımlık satılan delikli aluminyum tepside yaptım.)
  3. Sıcak fırına konan sebzelerin kızaran tarafları çevrilerek alt üst edilir.

Cuma Yazıları – Halife-i Azam / Makarnalı Yoğurt Çorbası

Cumanın manevi havasını duyabilen herkesin cuması mübarek olsun.

Sultan İkinci Abdülhamid Han devri seyyahlarından Alfred Lomater, Müslümanların halifesi hakkında şöyle bir hatırasını nakletmektedir:
“Geçen sene, Hindistan sahilindeki Koromandel’de ikametim esnasında, Avrupa meşhurlarının ilelebet meçhul kalacağı bu memleketlerde, ‘Emirü’l Mü’minin‘ unvanının haiz olduğu harikulade kuvvet hakkında bir fikir sahibi oldum. Bu sıralarda İranlılarla Hintlileri araştırıyordum. Her sabah ihtiyar bir Müslüman bana ders vermeye gelirdi. Civanmert ihtiyar, muallimlik vazifesini birkaç dakika zarfında hilm ve dikkatle ifa eder ve bana bir küçük çocuğa anlatır gibi meramını ifade eylerdi…. Bir gün bir münasebetle bana dedi ki:
“İstanbul’a gittiniz mi?” Benim verdiğim “Evet!” cevabını takiben
“Ah! Orada bir sultan-ı zi-şan var acaba görebildin mi?” sözünü ilave etti.
“Evet, Cuma günü cami-i şerifi teşrif buyurdukları sırada selamlık resminde gördüm.”dedim. Benim, en sade bir şey addettiğim şu sözler üzerine ihtiyar, sandalyesinin üstünde doğruldu, beni ilk defa görüyormuş gibi, gözlüğünün üstünden baştan aşağıya süzdü. Fevkalade heyecanlandığı için fazla bir şey söyleyemeyerek şu sözü iki kere tekrar etti:
“Halife-i Azamı görmüşsün!’ Ben artık kendisinin nazarında evvelki gibi değildim. Çünkü Müslümanların yalnız unvanı bile bir şan ve şeref halesi olan halifesini görme şerefine ermiş idim ve bu şeref, vücudumun adeta kutsi bir meziyetle telakki olunması için kafi olunmuş idi.
…………………………………………………………………………..

Kavrulmuş nane ve yoğrudun mükemmel uyumu ve gerisi teferruat…

54

MALZEMELER:

  • 1/2 bardak çorbalık makarna
  • 1 bardak yoğurt
  • 2 tane yeşil biber
  • 1/2 bardak haşlanmış nohut
  • 2 diş sarımsak
  • Yarım kaşık un
  • Zeytinyağı
  • Nane, tuz ve karabiber

YAPILIŞI:

  • Biberleri sarımsakları ince kıyıp yağda kavurun.
  • Üzerine 5-6 bardak su ekleyip kaynayınca makarnayı atın.
  • Makarnalar pişince nohudu ekleyin biraz daha pişirip ocaktan kenara alın.
  • Yoğurtla unu iyice çırpın ve yoğurdun içine yemeğin suyunu yavaş yavaş ekleyerek sürekli karıştırın.
  • Yoğurt ılıyınca yine yavaş ve sürekli karıştırarak tencereye ekleyin.
  • Ateşin altını yakın ve karıştırmayı bırakmadan kaynamasını bekleyin.
  • Kaynamaya başlayınca ocaktan alın ve bir iki defa daha karıştırıp bahartlarını ve naneyle yağını kavurun

Soğan Yatağında Patlıcanlı Köfte

Tepsinin tabanına istediğiniz kadar soğan dilimleyipte üzerinde sebze ve köfte pişirince görüntüsü de tadı da nefis oluyor. Hatta aynı şelikde soğanın üzerine dövülmüş et parçaları ve domates dilimleri koyarak deneyebilirsiniz.

 

bild_162

MALZEMELER:

  1. 3 tane uzun patlıcan
  2. 4-5 tane patates
  3. 400 gr. orta yağlı kıyma
  4. 4 tane soğan
  5. 3 diş sarımsak
  6. Pulbiber
  7. Sıvıyağ
  8. Tuz, karabiber

YAPILIŞI:

  1. Patatesler ve patlıcanlar iki parmak kalınlığında kesilir.
  2. Soğanlar halka doğranır.
  3. Kıyma, sarımsak, ve baharatlar karıştırlıp yoğurulur. (Çok yoğurmayın köfteler sert olur.)
  4. Tepsinin altı yağlanır ve halka kesilmiş soğanlar tuzla harmanlanarak etpsinin altına yayılır.
  5. Kürdanlara patates, köfte ve patlıcan üçlü olarak geçirilir.
  6. Tepsideki soğanların üzerine gelişi güzel dizilir ve 2oo° de pişirilir.

Patlıcanların pişmesi için ilk 20 dak. tepsinin ağzını kapatın. Bu yüzden de sert bir patates cinsi kullanın.

Ne Varsa Koydum Çorbası

Sevgili Lama, anne olmanın getirisi olarak, bebeğine lazım olacak çeşitli ve besleyici çorbaları etkinlik konusu olarak seçmiş. Herkesin çok istifade edeceği hoş bir konu. Lama ya ve bebeğine güzel ve huzurlı günler diliyorum.
Hazır sebze çorbalarının tadı hep hoşuma gitmiştir. Ama eksik olan birşeyler vardır. Bu eksiklikte çorbanın içindeki malzemenin az olmasından kaynaklanır benim için. Zaman zaman paket sebze çorbasını ev de yapma yolunda adımlar atarım. İçindeki kurutulmuş biber tadı olmazsa olmazlarından. Gerisi hayal gücünüze kalmış. Hatta sebze çorbasıyla alakasız olsada nohut bile ekledim. Tadının bu kadar yakışacağını tahmin etmiyordum. Bana göre çok lezzetli bir çorba oldu.

 tt
MALZEMELER:

  1. 1 avuç haşlanmış nohut
  2. 1 avuç şehriye
  3. 1 avuç kurutulmuş biber (Elle ovalanıp ufaltılmış haliyle.)
  4. 1,5 bardak süt
  5. 1 kaşık un
  6. Birkaç dal pazı yaprağı veya başka bir yeşillik
  7. 8-9 tane konserve mantar (Minik doğranmış.)
  8. 2-3 kaşık zeytinyağı
  9. Tuzot, karabiber
  10. 6-7 bardak su
YAPILIŞI:
  1. Derin bir tencerede kaynayan çorba suyuna şehriye, zeytinyağ ve kuru biber atılır.
  2. Şehriye pişince nohut ve doğranmış pazı yapraklarıyla mantarlar eklenir.
  3. Tuzot ve gerekiyorsa tuzu ayarlanır.
  4. Malzemeler iyice pişene kadar bir süre daha kaynatılır.
  5. Süt ve un çırpılıp çorbaya ilave edilir.
  6. Bütün malzemeler özleşene kadar 10 dak. daha pişirilip ocaktan alınır, karabiberi katılır.

Tepside Kumpir

Kumpirin tadını aldıktan sonra sıra değişik denemelere geldi. Daha önce tabakta yapmıştım ve tepside deneme fikri bana daha cazip göründü. Tad olarak farkı olmuyor tabi ki, sadece görüntü açısından ele alırsak özellikle davet sofralına çok yakışır diye düşnüyorum. Yine bir değişiklik olarak arkadaşımın tavsiyesiyle üzerine minik doğranmış kuru soğan ve kırmızı biberlerden (paprika) koydum, ama biber çiğsi bir tat verdi bana göre. Soğan ise çok yakıştı tavsiye ederim.

57

MALZEMELER:

  1. 5-6 tane haşlanmış patates
  2. 1 kuru soğan
  3. Bir miktar kaşar
  4. 1 tatlı kaşığı kadar tereyağı (Arzuya göre oymayabilirsiniz, kaşar peyniri de yetiyor.)
  5. Kornişon turşusu
  6. Konserve mısır
  7. Kırmızı biber
  8. Keçap, mayonez, tuz

YAPILIŞI:

  1. Pataesleri sıcakken ezdim ve kaşar ekledim.
  2. Cam bir tepsiye yayıp üzerine malzemeleri normal kumpirde olduğu gibi serpiştirdim.

Cuma Yazıları – Bana Burada iş Yok / Sobeee…

Cumayı bilen herkesin cuması mübarek olsun.



Osmanlıların yirmi ikinci padişahı olan Sultan II. Mustafa 1695-1703 yılları arasında hüküm sürmüştür. Bu devirde İran Şahı bir nezaket eseri olarak Osmanlı sarayına, iyi yetişmiş ve mesleğinde uzman olan bir doktor göndermişti. Osmanlı sarayına gelen hekim, sarayın sosyal yaşamını soruyor. Deniyor ki:

“Burada acıkmadan sofraya otuurlmaz ve tam doymadan sofradan kalkılır.”Bunu öğrenen hekim:

“Öyle ise bana burada iş yok, boşuna gelmişim.” diyerek memleketine dönüyor.

Kutlu dogum…

 Bu muhtesem dogumun güzelligini anlatmak icin uzun uzun arastirma yaptim. Amacim “O” nu öyle anlatmakti ki, sözlerin acziyetini bir zerre de olsa giderebilmekti. Ancak anlatmak istenen, Yaradanin: “Sen olmasaydın, kâinatı yaratmazdım…” dedigi, varligin ona salat-i selam getirdigi, sözlerin kifayetsizliginden utandigi nurlu güzellik, Muhammet Mustafa S.A.V olunca, kalem kagit ve onu kullanacak beser de haddini bilerek susmayi tercih ediyor.

Rabbim, ” O” nun bize olan muhabbet ve merhametine layik serefli kullarindan etsin ki, belki bu zilletten kurtulur, “O” un ümmeti olma mertebesine yükseliriz.
Mevlid-i serifiniz mübarek olsun…
58

Meşhur Antep Katmeri

Katmer tarifimi Kevgir den hatırlayacaksınız. Sevgili Zerrin’in ricasıyla hazırladığım Antep Yemekleri dosyasından bir tarifdi. Kevgir de yayınlanınca sayfamda yayınlamayı ertelemiştim ama sanırım vakti gelmiştir artık.
Antep Katmeri, diğer yörelerdeki gibi evlerde değil de özel katmercilerde yapılır. Geleneksel kahvaltılarımız içinde önemli bir yere sahiptir. Ustasının elinde lezzetine doyulmayan katmer, düğünlerin ertesi sabahı yeni gelinin evine ve gelinin ailesine özel bir ileti olarak gönderilir.
Yağda kızartma ve taş fırınlarda yapılmak üzere iki şeklide hazırlanır. Ben fırında kızartarakda denemiştim ama, taş fırının kendine has özelliğinden dolayı aynı lezzeti bulamamıştım. Bu kez az yağda kızartarak yaptım. Her yıl mutlaka uğradığımız meşhur katmerci amcanın yaptığı gibi olmasa da, ona yakın ve nefis bir tadı vardı.

 

59

MALZEMELER:

  1. 150 gr. un
  2. Su
  3. Bir fiske tuz
  4. 2 -3 yemek kaşığı çekilmiş Antep fıstığı
  5. 2-3 kaşık toz şeker
  6. 100 gr. kadar kaymak
  7. Sıvıyağ

Kaymak için: 1 bardak su ve bir kaşık irmik karıştırılıp pişirilir. Veya süt kaymağı kullanılır.

YAPILIŞI:

  1. Un, su ve tuz ile özlü bir hamur hazırlanır.
  2. Hamur beze haline getirilip üzerine sıvıyağ gezdirilerek bir saat dinlenmeye bırakılır.
  3. Sıvıyağında iyice yumuşayan hamur, önce merdane yardımıyla daha sonra da elle çekerek kağıt inceliğin de açılır.
  4. Yufkanın kenarlarındaki kalın kısımlar alınır.
  5. Dört kenarından ortaya doğru katlanarak bir kare elde edilir.
  6. Bu karenin ortasına hazırlanan kaymak bastırılmadan yayılır. Kaymağın üzerine fıstık ve toz şeker serpilir.
  7. Hamurun uçları ortaya doğru yeni bir kare oluşacak şekilde katlanır ve az yağda teflon tavada altlı üstlü kızartılır.

Başka bir usul ise: Kaymak konmadan yufka tereyağı ile yağlanarak kaymak ve diğer malzemeler konur. Yağlı tepside yüksek ısıda fırınlanır ve ya sac üzerinde pişirilir.

Maraş Çöreği

Maras’da düğünlerde küçük torbalarda 3-4 tane konarak davetlilere ikram edilirdi. Nedense çok istememe rağmen tarifini bulupta yapmak kısmet olmadı.

Rabia ile ilk tanıştığımızda Maraş’lı olduğunu duyunca aklıma hemen bu nefis çörekler gelmişti. Sağolsun teyzesinden tarifini alıp, önce de kendisi deneyerek benim işimi daha da kolaylaştırdı. Yapalım uzun yaman oldu ama yayınlama fırsatı bulamamıştım. Benim gibi hasretini çeken ve denemek isteyenler için tarifi:

60

Malzemeler:

  1. 500 gr. un
  2. 250 gr. tereyağ
  3. 1/2 paket kabartma tozu
  4. Tuz
  5. Süt
  6. Un
  7. Susam, çörek otu

Yapılışı:

  1. Süt hariç bütün malzemeler karıştırılır.
  2. Orta yumuşaklıkta bir hamur elde edene kadar süt eklenir.
  3. Yumurta büyüklüğünde parçalar koparılıp çay tabağı büyüklüğünde açılır.
  4. Tepsiye dizilip üzerlerine çatalla şekil verilir, susam ve çörek otu serpilerek 180° de pişirilir.

Cuma Yazıları-Müslüman Bilim adamları / Cevizli Kabak Salatası

Cumanın bereketini uman herkese rabbim bu bereketi ihsan buyursun.
Her biri insanlık için önemli adımlar atmış Müslüman bilim adamları.

1. Akşemseddin: Pasteur ’dan 400 sene önce mikrobu bulmuştur.
2. Ali Kuşçu: Büyük astronomi bilgini. İlk defa ayın şekillerini anlatan kitabı yazmıştır.
3. Ebul-Vefa: Trigonometri’de tanjant, cotanjant,sekant, kosekant ’ı bulan büyük alimdir.
4. Biruni: İlk defa dünyanın döndüğünü ispat etmiştir.
5. Ebu Kamil Şü’ca: Avrupaya matematiği öğretmiştir
6. Ebu Ma’şer: Med-Cezir (Gel-Git) olayını ilk o bulmuştur.
7. Battani: Dünyanın en büyük kaşifidir. Trigonometrinin kaşifidir.
8. Cabir Bin Hayyan: Atom bombası fikrinin babası ve kimya biliminin atası büyük alim.
9. Cezeri: 8 asır önce otomatik sistemin kurucusu ve bilgisayarın babasıdır.
10. Demiri: Avrupalılardan 400 sene önce zooloji ansiklopedisini yazmıştır.
11. Farabi: Ses olayını ilk defa fiziki yönden açıklamıştır.Sesin fiziki izahını ilk defa o yapmıştır.
12. Gıyasüddin Cemşid: Matematikte ondalık kesir sistemini ilk o bulmuştur.
13. İbn Cessar: Cüzzamın sebebini ve tedavisini 900 sene önce açıklamıştır.
14. İbn Hatip: Vebanın bulaşıcı bir hastalık olduğunu ilmi yoldan açıklamıştır.
15. İbn Firnas: Wright kardeşlerden bin sene önce ilk uçağı yapıp uçmayı gerçekleştirdi.
16. İbn Karaka: 900 sene önce harika bir torna tezgahı yapmıştır.
17. İbni türk: Cebirin temelini atan bilginlerdendi.
18. İdrisi: Yedi asır önce bugünkü ne çok benzeyen dünya haritası çizmişti.
19. İbni Sina: Eserleri Avrupa üniversitesinde 600 sene ders kitabı olarak okutmuştur. Tıbbın babasıdır. AVRUPA ya göre adı AVICENNA’dır.
20. Kadızade Rumi: yaşadığı asrın en büyük matematik ve astronomi bilginidir. Fizik kurallarını astronomiye uyarlamıştır.
21. Kambur Vesim: verem mikrobunu R.Koch’tan 150 sene önce keşfetmiştir.
22. İbnünnefis: avrupalılardan üç asır önce küçük kan dolaşımını keşfetmiştir
23. Piri Reis: 400 sene önce bugünküne en yakın dünya haritasını çizmiştir.
24. Ömer Hayyam: Cebiri oluşturandır. İlk defa o bulmuştur
(hanimlar.com)

Keşke kendimizi tanımak adına daha büyük ve sabit adımlar atabilsek!

………………………………………………………………………..

En sevdiğim salatalardan olan bu nefis kabak salatasını, büyük teyzemden öğrenmiştim ve o gün bu gündür yaparım. Çoğu hanım tarifini biliyor olsa da bilmeyenler için yazayım:

61

MALZEMELER:

  1. 3 tane kabak
  2. 1 diş sarımsak
  3. 1 bardak yoğurt
  4. Bir avuç ufalanmış ceviz
  5. Sıvıyağ
  6. Tuz

YAPILIŞI:

  1. Kabaklar rendelenip tavada sıvıyağ ile kavrulur.
  2. Biraz yumuşayan kabaklar geniş bir tabağa alınarak soğutulur.
  3. Diğer malzemeler karıştırılıp soğuyan kabağa katılarak servis yapılır.

Yoğurtlu Ekşili Köfte

Yoğurtlu yemek çeşidi çokca olan Antep’de büyümemden mi bilmem, yoğutlu yemeklerin benim için vazgeçilmez bir yönü vardır. Hele de yoğurdu ekşiyse tadına doyum olmaz. Bu konuda şaşırabilirsiniz, ancak ben yoğurdum ekşi değilse bile içine limon tuzu ilavesi yaparım servis esnasında. Hatta kendi mayaladığım yoğurdu tamamen soğuduktan sonra bir süre daha dışarda bekleterek, tadının hafif ekşimesini sağlıyorum. Zaten yemek yaparkende yoğurdun ekşi suyunu mutlaka kullanırım. Tabi bu zevk meselesi ama, ben bir deneyin derim. Tarifim de yoğurtlu yemeklerin leziz bir örneği. Tanışalım 7-8 yıl olmuştur ve kendi bildiğim yemeklerin dışında yaptığım yemek listeme, hemen ilk denememden sonra eklemiştim.

62

Malzemeler: (Köfte için)

  1. 2oo gr. kıyma
  2. 1/2 çay bardağı pirinç
  3. 1 yumurta
  4. 1 soğan, (Çok ince kıyılmış.)
  5. Maydanoz
  6. Karabiber, tuz

Yemeğin suyu için:

  1. 2 havuç
  2. 2 patates
  3. 1/2 kırmızı biber (Paprika)
  4. 1 bardaktan bir parmak eksik yoğurt
  5. 3 bardak su
  6. 1 kaşık un
  7. 1 yumurta
  8. Sıvıyağ, nane
  9. Tuz

Yapılışı:

  1. Köfte malzemeleri karıştırılıp yoğurulur.
  2. Misket büyüklüğünde köfteler hazırlanıp unlanmış tepside biriiktirilir.
  3. Patates, kırmızıbiber ve havuç bir miktar sıvıyağında hafifce kavrulur.
  4. Su ilavesiyle 15 dak. pişirilir.
  5. Köfteler kaynayan suya atılarak yaklaşık 45 dak. daha pişirilir.
  6. Yoğurt, yumurta, un çırpılıp kayanyan sudan az az katılarak ılıştırılıp, sürekli karıştırarak yavaş yavaş tencereye dökülür.
  7. Bir iki taşım daha kaynatılır -kaynarken devamlı karıştırılır- ocaktan alınıp nanesi kavrulur.
  8. Tuzu en son eklenir.

Soğanlı Kebap

Benim de Mutfakda tecrübelerim arttıkça denemelerim de çoğalıyor. Tam tadını yakalamak zor ama en azından gurbette idare edecek kadarını yapmaya çalışıyorum. Biz kebaba sebze filan koymayız aslında, ben etin az yağlı olması munasebetiyle pişince sertleşmemesi için, soğan maydanoz gibi bir takım sebzeleri kullandım. Ama tavsiyem Antep kıyma kebabının aslına sadık kalın ve sadece kıyma, tuz, karabiber ve pulbiber ve ya ilaveten sarımsak ekleyerek yapın. Bir de üşenmeyin ve güzelce yufkalar hazırlayın, şişleri yufkaların arasına çekin. Olmassa olmazı yine geleneksel içeceğimiz ayran tabiki.:)

63
63a1
MALZEMELER:
  1. 500 gr. orta yağlı kıyma
  2. 1 baş soğan
  3. 3-4 diş sarımsak
  4. Yarım kırmızıbiber (Paprika)
  5. Maydanoz
  6. Karabiber, pulbiber,tuz
Yapılışı:
  1. Soğan, sarımsak ve maydanoz incecik kıyılır.
  2. Kıyılan malzemeler ve kıyma karıştırılarak macun haline gelene kadar zırhtan geçirin.( BU imkanınız yoksa ince kıyılan malzemeleri kıymayala iyice yoğurarakta yapabilirsiniz. Ben bildiğim usul yaptım.)
  3. Bahartaları atılıp iyice karıştırın.
  4. Tahta şişlerin ikitanesini elinize alıp yan yana sabit bir şekilde tutarak sivri olmayan tarafını aluminyum folyoyla sabitleştirin. İmkanınıza ve olduğunuz mekana göre elbetteki demir yassı şiş kullanmak daha mantıklı olur. Benimki imkansızlık içinde olanlara bir öneri, çünkü ben de öyle yaptım.:)
  5. Yumurta büyüklüğünde aldığınız harcı sabitlediğiniz iki tahta şişe geçirip elinizle boğum boğum sıkarak şişe yapışmasını sağlayın.
  6. Yağlanmış saç üzerinde ve ya mangalda arkalı önlü pişirin.

Cuma Yazıları – Bit / Antep'in Sovan (Soğan) Kebabı

Cumanın bereketi tüm inanaların üzerine olsun.

Kanuni Sultan Süleyman, kızı Mihrimah sultanı; zekî, hırslı, geleceği parlak bir devlet adamı olan Rüstem Paşa’ya vermek istiyormuş. Rüstem Paşa bu sırada Diyarbakır valisi imiş. Kanuni sarayın hekimbaşını çağırarak cüzzam hastalığının en çok tanınan belirtisinin ne olduğunu sormuş. Hekimbaşı cüzzamlı bir kimsede bit barınamayacağını söylemiş. Bunun üzerine Diyarbakır’a adamlar gönderilmiş. Bunlar gizlice Rüstem Paşa’nın çamaşırlarını kontrol etmişler ve bu sırada bir bite rastlamışlar. Böylece Rüstem Paşa’nın cüzzamlı olmadığı anlaşılmış. Bu olay üzerine devrin bir şairi şu iki dizeyi yazmış:
“Olacak bir kimsenin bahtı kavî, tâlihi yâr kehlesi (biti) dahi mahallinde onun işine yarar. “…………………………………………………………………..

Antep yemeklerinin taslaklarımda daha fazla beklemesine dayanamadım. Sayfamın ismine yakış şekilde Antep yemekleri arşivim olmalı düşümncesinden yola çıkarak, daha sık yayınlamaya karar verdim. Bu kararım vatana millete hayırlı olsun.:)) Size biraz anlatayım soğan yahnisini neydir nasıl bir tadı vardır. Gerçi pişmiş soğanın tadını sevenler zaten bu tariften sonra dayanamayıp yaparlar büyük ihtimalle, ama ben olayın seyrini hızlandırayım: :))) Efendim, soğan yahnisi benim yediğim ve gördüğüm en güzel kebap türlerinden olup, en az bir defa denenemeli diye düşünüyorum. Haa, eğer pişmiş soğanın tadını sevmeyenlerdenseniz hiiç zahmet etmeyen, çünkü mis gibi közlenmiş soğan kokusu bu yemeği tanımalamak için kulanılabilecek en yerinde tabir olur. Yufkanın arasında yumuşacık soğan ve sade kıymayala hazırlanmış köftenin muhteşem uyumu, ekmağin altından akan suyunu tabağınıza denk getirmeye çalışırken çektiğiniz zahmete değecek.:) Fazla anlatmayayım demştim ama, daha ne kadıki anlatcak? :))))) Biraz da resimler anlatsın deyip tarifine geçiyorum:

yemek_037_2

64a

Malzemeler:

  1. 20-30 tane küçük kuru soğan
  2. 300-400 gr. orta yağlı kıyma
  3. Pulbiber, karabiber, tuz

Yapılışı:

  1. Soğanların başlarını kesin, kabuklarını soğanın üzerinde bir iki kat sarı kabuk kalana kadar soyun. ( Burası önemli tamamen soymayın, soğanlar kendi kabuklarının içinde terleyerek pişsinler.)
  2. Bu aşamada soğanları güzelce yıkayın ve kurulayın.
  3. Baş taraflarından dikey olarak tam koparmadan ortadan yarın.
  4. Diğer tarafta kıyma, karabiber, pılbiber ve tuzu karıştırarak soğan adedince köfte hazırlayın.
  5. Köfteleri soğanların arasına koyun ve tepsiye yan yana dizin.
  6. Tepsi tamamlandıktan sonra üzerine yarım bardak kadar su gezdirin ve önceden ısıtılmış 200° fırına koyun ve ağzını başka bir tepsi ile kapatın.
  7. 30-40 dak. ağzı kapalı pişirin ve soğanlar yumuşamışsa kapağını açıp etler kızarana kadar fırında bir süre daha bekletin.
  8. Soğan kebabını yufkaların arasına sararak afiyetle mideye indirin.:))

Antep’te nar ekşisi konur ve terletilir ama bu biraz zahmetli olduğu için ben böyle yapıyorum. Nar ekşili hali için Sevgili Naile‘nin sayfasına gözatabilirsiniz.

Hasan Paşa Köftesi

Son günlerde sayfamla doğru düzgün ilgilenemedim. Zaten birkaç gün ara verince toparlamakta zor oluyor benim için. Bu akşam hallederim dedim ama, şablonu değiştirince yine yorumlar cevapsız kaldı ve arkadaşları ziyaret edemedim.
Baharla birlikte diğer blog arkadaşlarımın da şablonlarını yenileneceğini düşünüyordum, ama ben daha tez davranıp baharı karşılamak istedim.:)

Yemeğim yine benim hiç denemediğim tatlardandı, kısa zaman öncesine kadar. Çokta merak ederim özellikle kişi isimleriyle anılan yemeklerin hikayesini. Hasan paşa köftesi, Kemal Paşa tatlısı gibi. Sıralayınca kulağa komik geliyor ama bilenler varsa paylaşmalarını çok isterim.

 

65

 MALZEMELER:

  1. 300 gr. kıyma
  2. 1 soğan
  3. 2 dilim ekmek içi
  4. Mazdanoz
  5. 2 kaşık süttozu(Koymasanız da olur.)
  6. Karabiber, tuz
  7. Suyu için 1 kaşık salça

PÜRE İÇİN:

  1. 4 tane haşlanmış patates
  2. 1 kaşık tereyağı
  3. Karabiber, tuz

YAPILIŞI:

  1. Köfte malzemeleri yoğurularak hazırlanan harçtan, ceviz büyüklüğünde parçalar koparılıp çanak şekli verilerek yağlı tepsiye dizilir.
  2. Önceden ısıtılmış 200° de pişirilir ve fırından alınır.
  3. Patates sıcakken ezilir ve tereyağı, tuz, karabiber konur.
  4. Macun haline getirilen patates (Sıkma torbanız varsa onunla, ya da benim gibi kullanmaya üşeniyorsanız, küçük bir naylon torbanın içine koyup köşesinden makasla delik açarak kullanabilirsiniz.) köftelerin içine doldurulur ve üzerlerine birer tutam kaşar peyniri konur.
  5. 1 bardak su içinde salça sulandırılıp tepsinin tabanına dökülür.
  6. Tekrar fırına konup kaşar peyniri hafif kızarana kadar pişirilir.

Ekmek Kebabı

Ekmek kebabı, adından da anlaşılacağı üzere şişlerde pişirilen parmak büyüklüğündeki kebapla yapılıyor.  Antep mutfağının sevilen kebap çeşitlerinden.  Tabi sevilen sevilmeyen kebap olmaz, kebap olması çoğu Antepli için yemeği yiyip yutmaya yeterli bir sebep.

Eskiden olduğu gibi mangal yakmak hep mümkün olmadığından bu geleneksel yemeğimiz biraz çağa ayak ukydurularak kavurma kıymayla hazırlanıyor. Fırsatınız varsa mangaldan vazgeçmeyin ama benim gibi üst üste kutularda yaşayanlar için kavurma kıymayla olan tarifini vereceğim.

66

MALZEMELER:

  1. Kişi sayısına göre pide ( Antep pidesi veya Konya’nın taş fırın ekmeği gibi içli olmayan ekmeklerle çok daha güzel olacağını düşünüyorum.:)
  2. 250 gr. kıyma
  3. 1 tane soğan
  4. 1 diş sarımsak
  5. 1 kaşık salça
  6. 1 kase yoğurt
  7. Karabiber, tuz

YAPILIŞI:

  1. Ekmekler tek lokmalık doğranıp tepsiye dizilir ve sıcak fırında kıtırlaşana kadar biraz tutulur. (Dikkat edin sertleşmesin.)
  2. Önce kıyma rengi dönene kadar kavrulup soğan ve sarımsak ilave edilerek soğan yumuşayana kadar kavrulmaya devam edilir.
  3. Salçası konur ve salçanın kokusu çıkana kadar çevrilip baharatlandırılır.
  4. Sarımsaklı yoğurt hazırlanır ve fırından alınan ekmeklerin ilk sıcaklığı çıkınca üzerine dökülür.
  5. Kavrulan kıyma yoğurdun üzerine dökülerek sıcak servis yapılır.