Alişke Çorbası

Yine bir hafta başı ve okullu okuluna çalışan işine başladı… Özellikle kış günleri çalışan biri olmadığım için şükrederim. Sabah erken saatlerde dışarı çıkmak her ne kadar zindelik verse de bütün gün dışarıda olmak o zindelikten kat kat fazla eziyet olurdu herhalde benim için. Bu biraz da alışkanlık ve şartlanmışlıkla ilgili sanırım. Kendimi bildim bileli çalışan biri olmayı hayal dahi etmedim.:) Eh rabbim de ona göre imkanlar lütfetti elhamdülillah.

Bu gün Tatar mutfağından nefis bir çorba paylaşacağım inşallah. Tatar mutfağı hamur işi hakimiyetinde olan bir mutfak. Bu güne kadar Tatar mutfağından denediğim her tadı çok sevdim. Alişke çorbası da benim sık yaptığım bir çorba. Doyurucu ve lezzetli olmasına rağmen yapımı da gayet kolay.

Çorbanın içindeki hamurlar daha küçük olmalı ama benimki biraz devasa olmuş.:)

Malzemeler:

  • 5-6 bardak tavuk suyu
  • 1 bardak kadar un
  • 1 yumurta
  • 1 orta boy patates
  • 1 küçük soğan
  • 1 tatlı kaşığı salça
  • Karabiber, tuz
  • Sıvı yağ

Yapılışı:

  • Soğanı minik minik doğrayıp yakmadan pembeleştirin, salçasını katıp biraz kavurun.
  • Üzerine tavuk suyunu ilave edin ve minik küpler halinde doğradığınız patatesi ilave edin.
  • Çorba kaynarken un, tuz ve bir miktar suyu karıştırıp kek hamuru veya bulamaç kıvamlı bir hamur hazırlayın. Bu hamur kaşık kaşık çorbanın içine atılacak ve çabuk pişmesi için kıvamının akıcı olması gerek.
  • Kaynayan çorbaya çay kaşığı yardımıyla fındık büyüklüğünde parçalar atarak hamuru bitirin.
  • Hamurlar çabucak pişip çorbanın yüzüne çıkacaktır. Çorbanın tadına bakın ve pişmişse ocaktan bir kenara alın.
  • 1 yumurtayı iyice çırpın ve sıcak çorbanın içine incecik ip gibi akıtın. Yumurta bitince çorbayı şöyle bir karıştırıp ağını kapatın.
  • 5 dakika sonra baharatlarını katarak servis yapın.

Alman Pastası

Tüm dostları selamların en güzeli ile selamlayorum… Blog yazmaya ilk başladığımda her gün güncellediğim bloğuma hafta da bir yemek koyuyor olmak beni utandırıyor ama hayatta değişmeyen çok az şey var. Şimdilik inşallah daha sık yeni tatlarla buluşuruz diye temenni ediyorum.

 İlk Alman pastasını nere de yediğimi hatırlamıyorum ama geçmişte bir zamanlar tattığımı biliyorum. Kimi tariflerde mayalı kimi tariflerde kabartma tozu kullanılıyor ve tahmini olarak Alman pastasının özelliğinin mayalı olması olduğunu düşünüyorum. Yoksa diğer pastalardan pek de bir farkı olmayacak. Gerçi ben de kabartma tozu kullandım ama ev ahalisinin tekrar yapmam konusundaki istekleri karşısında en kısa zamanda tekrar yapacağım ve inşallah bu kez mayalı yapmayı düşünüyorum. Sade, basit ve hoş bir tadı var. Ayrıca hazırlaması çok kolay olduğundan pasta krizi tutanların acilen ev deki malzemelerle yapabileceği bir seçenek.

Malzemeler: (kek için)

  • 2 yumurta
  • 1 çay bar. toz şeker
  • 1 çay bar. süt
  • 2,5 çay bar. elenmiş un
  • Yarım paket kabartma tozu

Muhallebisi için:

  • 2 su bardağı süt
  • 1 adet yumurta
  • 2 yemek kaşığı un
  • 2 yemek kaşığı toz şeker
  • 1 çay kaşığı tereyağ
  • 1 paket vanilya

Yapılışı:

  • Kek için Fırını 170° ye açın.
  • Şeker ve yumurtayı kar gibi olana kadar çırpın, tabi beze gibi katılaşmasını beklemeyin.
  • Çırpılan malzemeye sütü ekleyin ve elenmiş un ve unun üzerine kabartma tozunu dökerek iyice karıştırın.
  • Hamuru istediğiniz bir kalıba dökerek üstü kızarana kadar pişmek üzere fırına koyun.
  • Muhallebi için yumurta ve tereyağı hariç bütün malzemeleri karıştırıp kısık ateş de koyulaşana kadar pişirip ocaktan alınca yumurta ve tereyağını ekleyip çırpın.
  • Pişen kekin ve muhallebinin tamamen soğumasını bekleyin ve kekin kenarlarından keskin bir bıçak yardımıyla 1cm. içe girecek şekilde kesin. Bıçakla tamamen kesmeyin eğri olabilir. Sadece ipin orantılı kesmesi için kekin etrafına çizik atmış olacaksınız.
  • Daha sonra bu çizige temiz ve sağlam bir ip geçirerek yavaşça kendinize doğru çekinve keki ortadan ikiye bölün.
  • Dikkatlive üst parçayı kaldırın.
  • Orta kata soğuk muhallebiyi yayın ve kasilen parçayı tekrar üste yerleştirin.
  • Bir kaç saat buzdolabında beklettikten sonra üzerine pudra şekeri serperek servis yapın.

Yunan Zeytini ve Bulgar Ekmeği

 Geçenlerde görümcem mutfakla sıkı dostluğumu bildiğinden bana bir zeytin tattırdı ve nasıl bulduğumu sordu. Daha önce yediğim zeytinler den daha lezztli bir terbiyesi vardı. Bu tür meze benzeri ürünler satan bir Yunanlı’dan aldığını ve çok az bir miktara epey bir fiyat ödediğini anlattı. ‘Komşu komşu’ diye  sohbet eden dükkan sahibinin doğal olarak zeytin terbiyesinin tarifini vermediğini ve benim bilip bilmediğimi soruyordu. Bir iki tattıktan sonra internetten epey araştırdım ama bir sonuç alamadım. Ama bununla yetinmek lavantine yakışmaz elbet.:) Zeytinin tekrar tekrar tadına baktım, ,iceledem, kokladım ve hemen harekete geçtim. Hazırladığımı görümceme tattırdığımda aynı terbiyeyi yapmayı becerdiğimi anladım.:)

Öyle ahım şahım bir malzemesi yok tek farkı  anladığım kadar içine tadlandırıcı konmuş olması. Tadlandırıcının tadını çok iyi ayırt edebildiğimi düşünüyorum. Tadlandırıcı zeytin için en son düşüneceğim malzeem olsa da mutfak da asla dememek lazım bir kez daha gördüm.

Bulgar ekmeği görüntü olarak ekmeğe hiç benzemiyor,  zaten tadı da ekmek gibi değil.  Açma benzeri mis  kokolu bir hamuru işi.

Benim yaptığım gibi ister Yunanlı eşlik etsin yanına isterseniz tam bir Türk… Arkadaşlığa açık, güzel görüntülü   hoş bir tarif kendileri.:)

Zor elde ede edilen Yunan usulü zeytin tarifini ve Bulgar ekmeğini   lavantin wordpress gururla sunar: :)))

Bild 1979

Bild 1911

Bild 1873i

 Bulgar Ekmeği:

  • 200 gr. ılık süt
  • 1 büyük yemek kaşığı tepeleme tereyağ
  • 2 yumurta
  • 1 çaykaşığı tozşeker 1 tatlı kaşığı tuz
  • Yarım yaş maya
  • 500 gr un
  • Katlara sürmek için yumuşak tereyağı

Yapılışı:

  • Süt, tereyağı, birbütün  yumurta ve ikınci yumurtanın yanlız beyazı, – sarısı üzerine sürülecek – maya, şeker,  tuz ve un  karıştırılarak hamur yoğurulurulup mayalanmaya bırakılır.
  • Mayalanan hamur dört bezeye bölünür.
  • Her parca tekrar dörde bölünerek 16 adet kücük beze elde edilir.
  • Dört tane beze teker teker tabak büyüklügünde açılarak yumuşak tereyğı sürülür ve üst üste konularak sıkıca sarılır. ( Tereyağı ne çok fazla olacak ne de sürülmeyecek kadar az olacak.)
  • Diğer bezeler de dörtlü guruplar olarak ayni işleme tabi tutulur.
  • Ortam sıcaksa bezeleri 15 dak. kadar buzdolabında bekletin.
  • Hazırladığınız sarmaları 4-5  üçgen parçaya kesin.
  • Ortaboy bir tepsiyi yaglayın.
  • Sarmadan kestiğiniz parçaların uc kısımlsrını tepsinin ortasına  kesilen tarafları tepsiye temas edecek şekilde  resimde oldugu gibi dizin.
  • Kalan üçgenleri tepsinin bos yerlerine dizip yumurta sarısı sürün.
  • Bir süre tepside ikincimayalnma için bekletin ve 200 de kızarana kadar pişirin.

 Yunan Usulü Zeytin Terbiyesi:

  • Yarım çaykaşığı monosodyumgulotomat ( Sagliga zarali oldugu söyleniyor ama ben zeytinden aldigim tadin ona ait oldugundan eminim.)
  • 1 diş sarımsak
  • Bir iki yaprak maydanoz
  • 300 gr. çekirdeksiz yeşil zeytin
  • 2 kaşık zeytinyağı
  • 1 kaşık sirke

Maydanozu ve sarımsağı ister robot isterseniz tahda üzerinde  bulgur inceliğine gelene kadar bıçakla kıyın. Bu önemli bir ayrıntı, mutlaka çok çok küçük olmalı aldığımız öyle görünüyordu çünkü.

Diğer malzemelerle sarımsaklı maydonozu karıştırıp ister hemen isterseniz bir kaç gün sonra tüketin.

Yanlış anlaşımlasın bu tarifin aslına uyup uymadığını bilmiyorum, ben dilime gelen tatların ışığında hareket ettim.

 Afiyet olsun…

Empanada

Empanadayı gördüğümde bizim poğaça gibi bir şey diye düşünmüştüm. Zaten hafife aldığım tarifler beni hep yanıltır. Bu da öyle oldu… İç dolgusundaki malzemelerin çeşitliliği ve hamurun içerdiği yağ miktarından kıtır kıtır ağızda dağılan harika bir yemek oldu. Belki benim gibi düşünerek bu iç dolgusuna bir de yağlı hamur ne kadar ağır olur diye de düşünebilirsiniz ama yanılırsınız.

Gerçekten çok lezzetli ve yedikçe yemek istediğim bir tadı vardı. Gerçi biz hanımlar ne yesek yedikçe yemek istiyoruz, o da başka bir konu.:)  Ama “Ucundan accık yerim.” diye kendinizi kandırıp denemenizi tavsiye ederim. Nasılsa azla yetinemeyeceksiniz ama yapana kadar kandırın işte kendinizi.:))))

Ekleme: Empanada nın vatanı olarak tek bir yer söylemek zor. Kökeninin Arjantin – hatta ismini  Arjantin’in Salta şehrinden alır-  olduğu tahmin edilse de, özellikle Güney Amerika, Meksika, Porto Riko,İspanya ve Filipinler’de içi doldurularak yapılan bir börek türü olarak yaygın olarak tüketilir. Ancak yapıldığı yerlerde iç malzemesinde farklılıklar gösterir. Benim yaptığım sanıyorum ki, Arjantin Emanadası

ert jpg

Hamur malzemeleri:

  • 350 gr. un
  • 1,5 tatlı kaşığı tuz
  • 100 gr. tereyağı
  • 1 tane yumurta
  • 1/3 bardak su (250 gramılık)
  • 2 kaşık sirke

İç malzemesi:

  • 100 gr. kıyma
  • 2 kaşık zeytinyağı
  • 2 tane yemeklik doğranmış kuru soğan
  • 3 diş sarımsak
  • 1 dolmalık biber
  • 1 tane defne yaprağı ( Ben koymadım.)
  • 2 orta boy patates
  • Kekik ve tuz (Kekik de sevmediğim için kullanmadım.)
  • 3 dilim sucuk ( Yorum yazan hemen herkes sucuk meselsini sorunca fark ettim ki, sucuk yazmayı unutmuşum.:))

Üzerine sürmek için suyla çırpılmış 1 yumurta

Yapılışı:

  • Minik minik doğranmış sucukları bir tavada şöyle bir çevirip bir kenara alın.
  • Sucuğu tavadan aldıktan sonra kıymayı  rengi değişene kadar hafifçe kavurun ve onu da bir kenara alın.
  • Aynı tavaya zeytinyağıyla soğanları koyup, soğanlar yumuşayana kadar kavurun.
  • Minik küpler halinde doğranmış biber, sarımsak ve tuzu (Kekik ve defne yaprağı kullanacaksanız bu aşamada onları da katın.) tavaya ekleyerek kavurmaya devam edin.
  • Biberler pişince minik küpler olarak kesilen patatesleri de katarak patatesler hafif diri kalacak şekilde pişirin.
  • Sucuğu ekleyin ve defne yaprağını çıkarıp soğumaya bırakın.
  • Hamur için verilen malzemelerle orta yumuşaklıkta bir hamur yoğurun ve 12 bezeye ayırın.
  • Fırını 200° de ısıtın.
  • Bezeleri 12 cm. çapında açın ve soğumuş olan harçtan bir tarafına koyun.
  • Hamurun boş tarafını dolu tarafın üzerine katlayıp kenarlarını kıvırarak kapatın.
  • Diğer bezeleri de aynı şekilde hazırlayıp yağlı tepsiye altı tanesini dizip suyla çırpılan yumurtayı üzerilerine sürün.
  • Her tepsiyi 25 er dakika veya iyice kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun…

Cuma Yazıları – Osmanlıda Ramazan Hazırlıkları /Alman Usulü Patates Salatası

Tüm Muhammet ümmetinin cuması mübarek olsun.Osmanlı toplumu, ramazana, “misafir” muamelesi yapardı. Ramazan hürmetine evler, dükkânlar, sokaklar, meydanlar köşe-bucak temizlenir, bir sürü imkânsızlığa rağmen her yer tertemiz edilirdi.
Maksat ramazanı dolu dolu yaşamak, yaşatmak ve hoşnut göndermekti.
Maksat, biraz olsun ramazanlaşabilmekti.
Bunun için kesenin ağzı açılırdı. Ramazana günler kala alışveriş edilir, bu sayede -şimdi tıpkı yılbaşılarda, yahut “Anneler Günü”, “Sevgililer Günü” gibi Batı dayatması olgularda yaşandığı gibi- ticari hayat canlanırdı. Esnaf maişetini kazandığı, halk ramazanı coşkuyla karşılayabildiği için mutlu olurdu.
Darulhilâfe (hilâfet merkezi İstanbul) yer yer süslenir, ramazan öncesinde karanlık olan sokaklar, yine ramazan hürmetine, son derece itibarlı bir misafir karşılanacakmış gibi, ışıklandırılırdı.
Bu arada insanlarda da büyük tebeddülât (değişiklik) olurdu. Oruç tutmaya niyetli olan herkes şehir hamamlarına âdeta hücum eder, günahlardan arınmak niyetiyle yıkanırlardı…
Sonra büyük camilerden birinin tanınmış imamına başvurup huzurunda “tövbe-i Nasuh üzre tövbe” ederlerdi. Çünkü ramazana “tövbekâr” girmek isterler, eski günahlarını bir daha işlememe “azm-ı cezm-i kast-ı musammem” eylerlerdi.
İlk teravihler, özellikle selâtin camilerinde bayram yerine dönüşürdü…
İnsanlar en iyi elbiselerini giyer, özene-bezene sakladıkları kokuları sandıklardan çıkarıp sürünür, her taraf mis gibi kokardı…
Yanlarında saf tutacak mü’min kardeşlerinin huşu ve huzurunu bozmamak için, o günlerde soğan, sarımsak gibi şeyler yenmez, ayrıca maydanoz ve karanfil gibi, hoş kokular saçan bitkiler çiğnenirdi.
Kısacası camiler, şimdiki gibi, ter ve çorap karışımı kokmazdı! (Bunu yazarken sıkılıyorum, ama camilerimizin kokmasında sentetik halıların da rolü büyük. Eskiden halılar saf yün olduğu için kokuyu emerlerdi)
Gayrimüslimlerin (Müslüman olmayanların) yoğun olarak yaşadığı Fener, Balat, Hasköy gibi semtlerde bile meyhaneler, ramazana hürmeten kapanır, kapıya, o meyhanenin ramazan boyunca kapalı kalacağına ilişkin bir kâğıt yapıştırılırdı…
Hiçbir gayrimüslim, yahut Müslüman açıkça yemez, içmezdi. Bunun yasak olması bir yana, bu davranışın özünde, oruç tutanlara karşı duyulan saygı vardı. (Eskiden farklı dinlere mensup vatandaşlar bir birlerinin inancına böyle saygı gösterirken, şimdi aynı dinin mensupları asgarî bir saygı kırıntısı bile göstermeyip ramazanda oruçlunun suratına sigara dumanı üflüyor, televizyonlar “ramazan programı”nın hemen arkasından müstehcen yayın yapıyorlar)
Ramazan-ı mübareki coşkuyla karşılama geleneği, benim de çocukluğumun en güzel anılarından birini oluşturur. Ramazandan birkaç gün öncesinden karşılama seremonisi başlar, bu çerçevede tüfekler atılır, oyunlar oynanır, zikirler çekilirdi.
O gün bugündür, zihnimde ramazan bir coşku olarak kaldı. Her ramazan öncesinde hâlâ o çocuksu coşkuyu ve ramazan sevincini içimde hissederim.

 Yavuz BAHADIROĞLU /habervakti.com

Alman Usulü Patates Salatası

Alman tatlılarını, pastalarını bazen denerim ve  içlerinde beğendiklerim  de çoktur. Ama yemekleri  konusunda aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Bu salata gibi bazı istisnalar hariç.

Salatanın malzemelerini duyduğumda biraz şaşırdım ve açıkçası garipsedim. Tuzotu bir salatada kullanma fikri elbette kulağa tuhaf geliyor. Ama mutfak meraklıları bilir ki, hiç beklenmedik birliktelikler beklenmedik tatlar oluşturur.

İftar sofralarınıza yakışacak,oldukça lezzetli Alman usulü patates salatasını denemenizi tavsiye ederim.

                                    Bild 2176 Malzemeler:

  • 500 gr. patates
  • 1 kuru soğan
  • 1 tatlı kaşığı hardal
  • 6-7 kornişon turşu
  • 1 kaşık tuzot
  • 1/2 bardak su
  • 2 kaşık sirke
  • Tuz, karabiber

Yapılışı:

  • Tuzot ve su karıştırılıp küçük bir tencerede bir taşım kaynatılıp soğutulur.
  • Patatesler haşlanıp salatalık şekilde doğranır.
  • Soğan minik küpler şeklinde salatalıklar halka halka doğranır ve patatesle karıştırılır.
  • Tuzotlu kaynamış su ve diğer  malzemeler eklenir ve güzelce karıştırılır.

Servis önerisi: Salatayı 3-5 saat bekleterek patateslerin soslu suyu iyice emmesini beklerseniz tadı daha da güzelleşecektir.

Ayrıca isteğe göre bir kaşık mayonez ve bir kaşık yoğurt  ilave ederek daha tanıdık bir tat elde edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Cevizli Pare

Ceviz ve  çikolatayı pek de birbirine yakıştıramayanlardandım, cevizli pareyi deneyene kadar. Yıllar öncesi tv. den almıştım tarifini. Altında tereyağlı kıtır  kurabiyemsi bir tabaka, üzerinde bol çikolata ve göz dolduran bütün cevizler…  Isırınca yüzünüze yayılan gülümsemeye engel olmak biraz zor oluyor.:)

Ramazan da tatlı yemeye bile fırsat olmuyor bana göre, çünkü geceler kısa. Ama bunun misafiri var tatlı krizi var her ihtimale yapıp ma aile ağzınızı tatlandırın.

                                   untitled

Malzemeler:
  • 1 bardak şeker
  • 1 bardak erimiş tereyağı
  • 2 yumurta sarısı
  • 2 bardak un
  • 1 paket vanilya
  • 1 çay kaşığı kabartma tozu

Üzeri için: 200- 250 gr. iri parçalara kırılmış ceviz ve 70-80 gr. acı çikolata. ( Asıl tarifinde acı çikolata var ama sevmeyenler şeker miktarında azaltma yapıp sütlü çikolata da kullanabilir.)

Yapılışı:

  • Fırın 160° ye ısıtılır
  • Şeker, vanilya ile karıştırılıp yumurtalara yavaş yavaş eklenir ve hemen hemen şeker eriyene kadar uzun bir süre çırpılır.
  • Tereyağı ilave edilip bir süre daha çırpılır.
  • Toz malzemeler karıştırılıp çırpılan karışıma yavaş yavaş ilave dilerek yine çırpma işlemine devam edilir.
  • Hamur kek hamuru gibi sıvı değil ama kurabiye hamurundan da katı olacak.
  • Yağlanmış tepsiye hazırlanan hamur yayılıp düzgünce bastırılır, bıçakla istenilen şekilde dilimlenir.
  • Fırına konulup 30- 35 dak. pişirilir.
  • Fırından çıkarınca sıcaklığını kaybetmeden kırılan çikolata parçaları düzenli bir şekilde üzerine konur ve erimeleri sağlanır.
  • Eriyen çikolataların üzerine ceviz parçaları serpilip biraz bastırılarak yapışmaları sağlanır.
  • Tamamen soğuyunca dilimlenen yerlerinden ayrılarak servis yapılır.

Cuma Yazları – Caize / Kafkas Mutfağından Gardoş Hıçın

Cumanız mübarek olsun…

Şair Ebu Dellame ile Halife Mehdi arasında şöyle bir vakıa geçmiştir: Ebu Dellame, Abbasi hükümdarlarına bir kaside takdim eder. Halife kasideyi pek beğenir:
– Sana bu kasiden için ne caize vereyim?
– Efendimiz bendeniz bir av köpeği isterim.
– Bu kadar güzel bir kasidenin caizesi bir av köpeği olur mu?
– Efendim kulunuz böyle istiyor.
Halife Mehdi işe şaşar, ama şairi de kırmak istemez:
– Peki, istediğin gibi sana bir av köpeği versinler.
– Fakat Efendim bendeniz ava ne ile gideceğim?
– Hakkın var bir de at versinler.
– Ata nasıl bineceğim?
– Doğru, güzel bir eğer takımı da versinler.
– Efendimiz ata kim bakacak?
– Haklısın, bir de köle versinler.
– Ama Efendim ben atı nerede barındıracağım?
– Bir de ahır versinler.
– Köleyi nerede yatırayım?
– Bir ev versinler.
– Bu kadar halkı ne ile doyuracağım?
– Bin altın da haçlık versinler.
– Efendim…
Halife Mehdi şairin sözünü kesmiş:
Eğer masrafı idare etmeye bir kethüda, hesapları tutmaya bir katip istersen köpeği geri alırım ha!..

Gardoş Hıçın

Gardoş hıçın Kafkas kültürüne ait lezzetli bir hamur işi.  Sanırım patatesli ekmek veya börek anlamına geliyor.  İçi  sade patates ya da peynirle patates karıştırılarak hazırlanıyor. Hamur kızardıktan sonra ortası çapraz olarak kesilip, arasına kaymak veya tereyağ konarak yeniyor. Önceleri kızarmış hamurla kaymak nasıl olur diye düşünüyordum ama en son yaptığımda denedim harika oluyor…  

 
bild-1650
 bild-1634
MALZEMELER:
  • 3-3,5 bardak un
  •  Yarım yaş veya ona denk kuru maya
  • Su, tuz

İç malzemesi:

  • 4 tane haşlanmış ve ezilmiş patates
  • Tuz, karabiber, kızartmak için sıvı yağ

YAPILIŞI:

  • Yapılan hamur mayalandırılır.
  • Patatese baharatları katılıp karıştırılır.
  • Hamurdan küçük bezeler alınıp ortasına yumurta büyüklüğünde patatesli içten konur.
  • Patatesler gözükmeyecek şekilde kapatılır. Hamur tezgahın üzerinde elle bastırılarak tabak büyüklüğünde açılır.
  • Hazırlanan hamurun birkaç yerine çatalla delikler açılır.( kızarırken patlamaması için)
  • Kızgın yağda kızartılır.

"5 Çayına Lokmalık Minik Tatlar" Etkinliği ve Çikolatalı Macaronla Macaron Olayına Serbest Dalış:)

 

Bu makaronları Sevgili arkadaşım Seval’in 5 Çayına Lokmalık Minik Tatlar etkinliğine gönderiyorum.  Kolay gelsin arkadaşım…

 Kafayı makarona taktım! Bir deneme, ikincisi derken püf noktalarıyla olayı aşağı yukarı kavradım sayılır. Kavradım kelimesi biraz abartılı mı acaba? Ama aslında makaronu yapmanın çok zor olduğu fikri abartılı bence. Mesela eteklenmesi çok zor gibi anlatılıyor okuduğum bir çok kaynakta. Ama eteklenmesinin en büyük sebebi, makaronların yeterince kuruyup kabuk bağlamaları. Isının etkisiyle pişmeye başlayınca, kuruyan kabuğu delerek yukarı doğru kabaramıyorlar  ve altta kalan yumuşak taraftan alta doğru yayılmaya  başlıyor. Bu da üstünü pürüzsüz altını eteklenmiş olarak gösteriyor. Bildiğimiz kurabiyeler nasıl üste doğru kabararak pişiyorsa, bunlarda tam tersi alttan genişleyerek kabarıyor.

Ayrıca kabuk bağlamaları için öyle uzuun saatlere de gerek yok. Alın elinize saç kurutma makinesini, pratikliğin keyfini çıkarın.:) (Bu konuyu tarif bölümünde ayrıntılı olarak yazdım.)

Veya bademin çok çok ince çekilmesi ve pudra şekeriyle elekten geçirilmesini de kesin bir kural olarak düşünmüyorum. Bademin ince çekilmesi üst yüzeyin pürüzsüz olmasını sağlıyor ama, pürüzlerin de çok zararı yok bence. Hani imkanı olmayanların da yapabilmesi açısından.

Aşağıdaki makaronların bademlerini çok ince çekmediğim gibi, pudra şekeriyle karıştırarak ta birlikte ikinci bir öğütmeden de geçirmedim. Hatta eledikten sonra elekte kalan biraz daha büyük parçaları da içine kattım. Ben bu konuda uzman değilim ve sadece kendi edindiğim tecrübeleri paylaşıyorum.
Ama tadı konusunda söylenenler abartıdan ziyade yetersiz belki.  Tadı daha önce yediğim Hiçbir şeye benzemiyor. Yedikçe dur denemeyen bir lezzet. Dolapta makaron varsa buzdolabından aşırmalarda artış olabilir ben den söylemesi.:))
Sözün özü: Korkmayın ve hemen deneyin, bu lezzetin tadına varın. Aklınıza takılan noktalarda sorularınızı rahatlıkla bildiğim kadar cevaplarım.

Zinnur‘ dan aldım. O ben den daha usta olduğundan bir de onun tarifine göz atın isterseniz.

100_29151

  Malzemeler:

  •  70 gr.  ince çekilmiş badem
  • 115 gr. pudra şekeri
  • 3 kaşık kakao
  • 2 yumurta beyazı
  • 5 kaşık şeker
  • Bir fiske tuz

Dolgusu:

  • 60 gr. çikolata
  • 40 gr. tereyağı
  • 1/2 bardak sıvı krema

Yapılışı:

  • Yumurta akları mikserin hızlı ayarıyla çırpılır.
  • Köpük görüntüsünü alana kadar çırpmaya devam edilir ve yavaş yavaş şeker eklenmeye başlanır.
  • Beş kaşık şeker her seferinde birer kaşık olmak üzere yedire yedire yumurta aklarına katılır ve çok sert bir kıvama ulasana kadar çırpılır.
  • Bu aşama da normal beze hazırlandığı gibi orta sertlikte bir köpük oluşunca çırpmayı kesmeyin. Yeterince sertleşti sanarak bu hatayı yaptım ve  sonuç hoş değildi. Çırpmaya devam ederek daha sert bir köpük oluşmasını sağlayın. Ben süre vermeyeceğim çünkü belli bir süreye sadık kalmadım. İlk yapışınız da olması gereken kıvamı anlamak için Zinnur’un verdiği süre olan 2 dakikayı ortalama olarak kullanabilirsiniz.
  • Diğer tarafta kakao, pudra şekeri ve badem tozu elekten geçirilir. (Ben bu işlemi ikinci yapışımda uygulamadım.)
  • Yumurta akları, toz karışıma yavaş yavaş iyice birbirine karışana kadar yedirilir.
  • Hazırlanan karışım sıkma torbasıyla kağıt serilmiş tepsiye bir eu ( ya da 1 ytl.) büyüklüğünde sıkılır ve tepsiyi birkaç kez tezgahınıza vurarak içlerindeki hava kabarcıklarının çıkmasını sağlanır. Eğer üzerileri pürüzsüz bir hal almadıysa elinizi hafifçe ıslatıp sıkmadan kaynaklanan tepecikleri düzeltin.
  • Bu arada kremasını hazırlamak için sıvı kremayı kaynama noktasına getirin ve ocaktan alıp çikolatayı ekleyin.
  • İlk sıcaklığı çıkınca tereyağını katın ve iyice pürüzsüz bir hal alana kadar çırpın.
  • Tepsiyi el değmeyen bir yere kaldırarak makaronların kabuk tutmasını bekleyin. Ben size küçük bir sır vereyim: Ben saç kurutma makinemin soğuk ayarında yaklaşık yarım metre uzaktan elimle kontrol ederek kabuk tutmasını kolaylaştırdım. Dikkat edin sadece esinti gibi olsun hızlı üfürerek şekillerini bozmayın. Üzrelerine dokunduğunuzda elinize yapışmayacak bir kıvamda olmalı.
  • Önceden ısınmış 175° deki fırında 10- 12 dakika pişirin. Ama bu süreyi sakın aşmayın.
  • Tamamen soğuyan makaron kurabiyelerinizi şekil ve büyüklüklerine göre eşleştirin ve hazırladığınız kremadan 1 tatlı kaşığı kadar birinin üzerine koyun ve diğer kurabiyeyi üzerine kapatın.
  • En az 4-5  saat buzdolabında ağzı kapalı bir kutu içinde bekletin ve ondan sonra tüketin.

Lezzet avcılarına ısrarla tavsiye ederim.

Fındıklı ve Kakolu Biscotti

Bu aralar bloglardaki dugunluk herkesi etkiledi sanırım. Hepimiz kendimizle ilgili sanıyoruz ama, göründüğü kadarıyla bu bireysel değil. Hatta bazı teorilerim bile var: Yemek blogları arasında dolaşan bir grip, bilgisayarların topyekün grevi veya yemekler fotoğrafları çekilirken yüzlerini kapatıyor.:)) Ama biz sabırlıyız direniriz, ben den söylemesi.:))

Biskotti benim, macaron, peykek gibi geç tanıdığıma pişman olduğum lezzetlerden. Kurabiye değil en başta onu söyleyeyim, bu daha başka birşey…
Kıtır ve gerçekten nefsi bir tadı var. Hem içindeki malzemeler de yapılacak değişiklikle bir sürü farklı lezzet elde etmek de mümkün. Benim vazgeçilmezim kako olduğundan benim gözdem bu. Portakallı, fıstıklı gibi çeşitleriyle sizin gözdeniz hangisi olacak? Denemesi bedava  demiyorum tabiki az da olsa biraz maliyeti var.:))

 100_2561

 Malzemeler:

  • 2 bardak un
  • 90 gr. tereyağı
  • 1/2 bardak kako
  • 1 bardak şeker
  • 1 bardak iri fındık
  • 2 yumurta
  • 1 tatlı kaşığı kabarma tozu
  • 1/4 tatlı kaşığı tuz

Yapılışı:

  • Önce tereyağı ve şeker çırpılır.
  • Yumurtalar kırılarak bir süre daha çırpılarak diğer malzemeler katılır.
  • Katılan malzemelerle güzelce yoğrulur.
  • Bu hamur iki parçaya bölünerek rulo yapılır ve her iki parçada tepsiye konup biraz bastırılır.
  • Fırın önceden 180° de ısıtılır ve tepsidekiler 25 dak. pişirilip çıkartılır.
  • 20- 30 dak. dinlendirilip iki cm. lik verev parçalara kesilir. hamurun parçalanması sebebiyle, bu işlem biraz zor oluyor ama sabırla bu işin üstesinden gelebilirsiniz.
  • Fırının ısısı 150 ° ye düşürüp fırın telinin üzerine biscottilerinizi dizin ve 20 dak. daha fırınlayın.
  • Bu süreyi aşmanızın hiç bie sakıncası yok, ben hep daha kıtır sevdiğimden daha fazla bekletirim.

Domatesli ve Soğanlı Focaccia

Bir defa focaccia yapınca gerisi gelir ve artık geliştirmek size kalmış. Bu da benim geliştirdiğim bir tarif. Soğan ve kaşarın uyumu, zeytinyağının hamurun dokusuna verdiği farklılık tadılası bir lezzet çıkarıyor ortaya. Piza gibi diyenlere kesinlikle farklı diyebilirim. Her ne kadar pizanın atası yani ilkel hali olsa da, pizadaki sos iki türün arasındaki farkı belirliyor. Daha hafif aynı zamanda.

 bild_307

Malzemeler:

  1. Un, su, tuz, maya ve biraz sıvıyağ ile hazırlanmış hamur.
  2. 2 tane domates
  3. 4 tane yeşil biber
  4. 1 -2 tane kuru soğan
  5. Kaşar peyniri
  6. Biraz zeytin ve pulbiber
  7. Zeytinyağı

Yapılışı:

  1. Hazırladığınız hamuru mayalandırın.
  2. İstediğiniz büyüklükte parçalara ayırıp merdane yardımı ile piza hamuru gibi açın.
  3. Açılan hamurların her yerine bolca zeytinyağı sürün ve kaşar serpin.
  4. Kaşarın üzerine incecik piyazlık doğranan soğanlar, onların üzerine domates ve diğer malzemeleri dizip zeytinyağına batırdığınız elinizle biraz bastırın.
  5. 200° de pişirin.

Tavuklu Tortilla

Daha öncede sebzeli tortilla tarifi vermiştim. Bu kez içinde tavuk var yani daha da lezzetli. Bence muhteşem bir tat. Bazı tatlar vardır mutlaka denenmesi gereken. Bunların içinde: Antep lahmacunu ve baklavası, tantuni, inegöl köftesi gibi lezzetleri sayabiliriz. Bu tür yapılan tortillalarda bence o guruba giriyor. İnsan yedikce yiyesi geliyor.

91

MALZEMELER:

  1. Hamur için gözleme hamuru kullandım arşivden bulabilirsiniz
  2. Bir miktar haşlanmış tavuk eti
  3. 1 tane soğan
  4. 1 tane kırmızı biber
  5. Kaşar peyniri
  6. Karabiber, tuz

YAPILIŞI:

  1. Soğanları ve bibreleri doğrayıp çok az yağ ve su ilavesiyle piraz pişirdim.(Aslında kavrulması gerek.)
  2. İçine haşlanmış ve didiklenmiş tavukları ekledim ve baharatlandırdım.
  3. Hamuru tatlı tabağı büyüklüğünde açtım ve kızgın tavaya koyup bir tarafını kızartıp tersini çevirdim.
  4. Pişen taraf üstte kaldı ve altı pişne kadar kızaran üst tarafının yarısına kaşar peyniri serpiştirip birar kaşık tavuklu harçtan koydum.
  5. hamurun boş kalan tarafını harç koyduğum tarafın üzerine kapattım.
  6. Tekrar alt üst yapıp her iki tarafıda yeterince kızarınca tavadan aldım.
  7. Pişen tortillaları tavadan almadan yarısına gelecek şekilde kaşar peyniri serptim ve tavuklu karışımdan koydum.
  8. Hamurun diğer yarısını üzerine kapatıp, peynirlerin erimesi için biraz daha beklettim.
  9.  

#KAYNANA ÇATLATAN TARİFLER# Hurmalı Butter Kuchen

Yine, yeni, yeniden bir etkinlik… Ev sahibesi Sevgili Lale’ye teşekkür ediyor ve başarılar diliyorum.
Basit malzemelerle yapılan tarifler hep dikkatimi çeker. Butter kuchen az malzemeyle yapılan güzel bir tatlı çeşidi. Alman’ların severek tükkettikleri bu tatlıyı elinizin altında ki malzemelerle hemencecik yapabilirsiniz. Mis gibi tereyağ kokusunun verdiği çokta güzel bir tadı var.

104

MALZEMELER:

  • 120 gr. şeker
  • 1 yumurta
  • 4 kaşık erimiş tereyağı
  • 1 paket maya
  • Aldığı kadar un
  • Bir çimdik tuz
  • Üzerine koymak için tereyağı ve şeker
  • 7-8 tane dogranmis kuru hurma

YAPILIŞI:

  • Üzerine konan şeker ve tereyağı hariç bütün malzemelerle hamur yoğurulur ve kabarmaya bırakılır.
  • Kabaran hamur unlanmış tezgahta tepsi büyüklüğünde ve el kalınlığında açılır.
  • Hamurun üzerine 4-5 cm. aralıklarla parmak basrırılarak oyuklar oluşturulur.
  • Açılan oyuklara nohut büyüklüğünde tereyağı parçaları konur.
  • Üzerine bolca (Ben 4-5 kaşık kullandım.) toz şeker serpilip 200° de fırınlanır.

Küçük Ekmekçikler (Buns)

Bu ekmekçiklerin resimlerini Münevver abla da ilk gördüğümde bakmaktan kendimi alamamıştım. Ben sanırım biraz yağ cimrisi gibi davrandım. Aslında daha yağlı ve çöreğimsi bir görüntüye sahipti. Ama bu haliyle bile yumuşacık ve hamburger ekmekleri gibi puf puf bir yapısı vardı. Birkaç ay önce tadına baktığım bu güzel tarifi, ekmek severlere kesinlikle tavsiye ederim.

114

114a

 

MALZEMELER:

  1. 100 gr. tereyağı + 1 kaşık eritilmiş tereyağı
  2. 100 gr kaynar su
  3. 150 gr. ılık su
  4. 1 yumurta
  5. 1 kaşık şeker
  6. 1/2 kaşık tuz
  7. 1 paket toz maya

YAPILIŞI:

  1. 100 gr. tereyağı ve kaynar su karıştırılır.
  2. Ayrı bir kapta yumurta, ılık su, tuz, şeker, maya ve daha önce karıştırılan sıcak su tereyağı karışımı katılır.
  3. Kulak memesi yumuşaklaığında bir hamur elde dene kadar un ilave edilerek yoğurulur. Ve mayalanmaya bırakılır.
  4. Kabaran hamura bir kaşık un ilave derek tekrar yumruklanır ve tekrar mayalanmaya bırakılır.
  5. Bu işlem 2 kez daha tekrarlanır.
  6. Üçüncü kabarmasında hamurdan tatlı kaşığı büyüklüğünde parçalar koparılıp erimiş tereyağı ile bir kaç kez katlanır, tereyağı hamura yedirilir.
  7. Bu şekilde hazırlanan hamur parçaları üçerli olarak mufin kalıplarına konur.(Kalıplar dolunca, kalan hamuru normal tepsiye yan yana dizerek pişirebilirsiniz.)
  8. Hamur bitince tekrar mayalanmaya bırakılır.
  9. Dördüncü mayalanmadan sonra 180° de pişirilir.

Sebzeli Tortilla

Biz bu tortillayı çok sevdik! Bayrama sayılı günler kala, son iftar sofraları için güzel bir tarif. Aslında gözlemeden tek farkı iç malzemesinin değişikliği ve malzemenin üzerine konan kaşar peyniri. Ama bu farklılıklar bile çok nefis bir tat ortaya çıkarıyor. Yakınlarıma kesinlikle denemeleri konusunda ısrar ediyorum.
Her gün yemek pişiriyor ve resimliyorum. Ancak tarif yayınlama işini iki günde bire düşürünce, doğal olarak bir sürü taslak birikmeye başladı. Bu tarifi de taslaklarımdan seçtim.

Sayfamda, Antep mutfağının olmassa olmazlarından yuvalama tarfim henüz yok. Bayramda geliyor, hazırlıklara başladım ve inşallah bayramda yuvalama tarifini sizlerle paylaşacağım.
Ben iki kişilik bir aile olduğumuz zamanlar da dahi, hiç bir bayramı yuvalamasız geçirmedim. Sanki yuvalama yapmassam geçmişime ve köklerime ihanet edermişim gibi geliyor.:))
120

MALZEMELER:

  1. Gözlemelik hamur (Hamur işleri arşivinden ulaşabilirsiniz.)
  2. Kırmızı ve sarı biber
  3. Kaşar peyniri
  4. 1 tane pırasa
  5. Karabiber, tuz

YAPILIŞI:

  1. Sebzeler kıyılıp çok az yağda biraz kavrulur. (ben kavurmadan biraz su koyarak yumuşamalarını sağladım.)
  2. Hamurdan küçük bezeler yapılarak bıçak sırtı kalınlığında açılır.
  3. Yufkalar tava veya saç üzerine konarak yarısına hazırlanan harçtan konur ve peynir serpilir.
  4. Diğer yarısı da üzerine kapatılıp tersi çevrilir ve iki tarafı da eşit olarak pişirilir.

Ye# 25 Kahvaltı Focaccia

Uzuuun bir düşünme sürecinden sonra bu aykı etkinliğe focaccia ile katılmaya karar verdim. Konu kahvaltı olunca seçenekler normalden daha fazla oluyor. Özellikle Türkiye’de her yörenin kendine has kahvaltılarına birde dünya mutfakları eklenince seçmek çok daha zorlaşıyor. Ev sahibesi sevgili İrem‘ e reşekkür ediyor ve kolaylık diliyorum.

Focaccia bir çeşit İtalyan ekmeği. Ana malzeme olarak mayalı hamurun üzerine zeytinyağ, tuz, çeşitli baharatlar, sarımsak, domates ve zeytin seçeneklerinden hepsinin veya isteğe göre bir kısmının konulmasıyla yapılıyor. Yani pizza benzeri bir ekmekte diyebiliriz. Aslında pizzanın ilkel hali olduğunu okumuştum. Ama sadece zeytinyağının hamurun üzerindeki harika tadı pizzadan farkını ortaya koyuyor.

 

 bild_318

Hamuru için:

  1. 400 gr. un
  2. 1 paket toz maya
  3. Süt ve su
  4. 3 kaşık Sıvıyağ
  5. Un
  6. Tuz

Üzeri için:

  1. 3-4 kaşık zeytinyağ
  2. Sarımsak
  3. Kekik
  4. Zeytin

Yapılışı:

  1. Hazırlanan hamur mayalandırın.
  2. İrice bezeler yapılıp her beze merdane ile parmak kalınlığında açılın.
  3. Üzerine parmak uçlarınızla delmeden oyuklar açın.
  4. Üzerine zeytinyağ sürün ve sarımsakları rendeleyin.
  5. Kekik serpip zeytinleri gelişi güzel hamurun içine gömün.
  6. 200° de pişirin.

Limonlu Bar

Geçen yıl internetten almıştım limonlu barın tarifini. Anne babalara pek tavsiye etmem, çünkü o lezzete dur demek imkansız gibi birşey, parmaklarınızı birlikte yemenizi istemem. Çocuklarınıza da kontrol altında yedirin, zira bütün tepsiyi yiyebilirler. :)))
Şaka bir yana ben fazlaca kalori içerdiği için, daha çok çocuklara güzel bir atıştırmalık seçeneği diye düşünüyorum. Tadına bakınca kendinizin yaptığına şaşıracaksınız, ”Böyle tatlar sadece dışardan alınır sanıyordum.” dedirticek bir tatlı.

bild_105
Altı için:

  • 125 gr. un, aşağı yukarı 5 tepeleme yemek kaşığı
  • 60 gr. şeker, yarım su bardağı (250 gr. lık değil)
  • Bir fiske tuz
  • 1 avuç ince çekilmiş badem,ceviz yada fındıkta olabilir.
  • 90 gr. küçük doğranmış soğuk tereyağ, 250 gr. lık bir paketin üçte biri

Üstü için:

  • 180 gr. şeker, 1 bardaktan biraz fazla
  • 2 yumurta
  • 60 ml limon suyu, yarım bardaktan az
  • 1 kaşık limon kabuğu rendesi
  • 1 tatlı kaşığı un
  • 1/2 tatlı kaşığı kabartma tozu

Yapılışı:

  • Hamur malzemeleri parmak uçlarıyla bastırmadan ovalama şeklinde birbirine yedirilir. Dikkat edin hamur haline gelmesin, sadece birbiriyle karışsın.
  • Hazırladığınız malzemeyi robota koyun ve bulgur gibi olana kadar döndürün. Kendliğinden tane tane olacaktır.
  • Karışımı fırın kağıdı serdiğiniz bir tepsiye bir parmak kalınlığında yayın ve hafifce bastırarak üzerini düzeltin. (Dikkat edin tepsiye hamuru koyduğunuzda kenarlarda boşluk kalmamalı.)
  • 170° de hamuru fazla kızartmadan takriben yarım saat pişirin.
  • Hamur pişerken, üstünün malzemelerini mikserle güzelce çırpın.
  • Fırından aldığınız yarı pişmiş hamurun üzerine, çırptığınız malzemeyi döküp hemen tekrar fırına koyun.
  • Üzerini kızartmadan yine yaklaşık yarım saat pişirin.
  • Fırından çıkardıktan sonra tamamen soğutun ve buzdolabına koyun.
  • Buzdolabında bir kaç saat beklettikten sonra, dilimleyin ve afiyetle yiyin.

Yedikten sonra dışarı çıkıp bir kaç tur koşmayı unutmayın, ancak aldığınız enerjiyi yakarsınız. :))

Çikolata Soslu Peykek

Yine bir peynirli kek, ama bu kez daha değişik. Bir kaç tariften kendime göre ayarladığım bir tarif çıkardım. Aslında amacım fazla yumurta kullanmadan dolgusunu daha kabarık yapabilmekti. Ama ne yaptıysam olmadı ve dolgusu yine istediğim kadar kabarık olmadı. Hatta çok fazla katgı maddeli ürünleri tercih etmememe rağmen, içinde sadece aroma ve nişasta bulunduğu yazan bir karışım aldım. Burada ”Käsekuchenhilfe” adıyla satılıyor, kullanılan puding veya un nişasta gibi malzemelerin yerine tutuyor sanırım. Paketin içindeki malzemenin normal puding paketinin üzerin de yazan malzemeyle hemen hemen aynı olduğunu okudum ve neden özel birşey gibi satıldığınıda anlamadım.
Herşeye rağmen çikolata sosuyla çok güzel oldu.  Sosunuda kendime göre yaptım herhangi bir tarif kullanmadım.

 

bild_035

MALZEMELER:

  1. 1 yumurta
  2. 2 kaşık margarin
  3. 2 kaşık şeker
  4. 1 paket vanilya
  5. Yeterince un

Dolgusu için:

  1. 500 gr. quark (bulunduğunuz ülkeye göre kullanılan krem peynirvs.)
  2. 150 gr. yoğurt
  3. 1 kutu sahne 200 gr. lık (krema)
  4. yarım bardak süt
  5. 1 paket toz puding veya Käsekuchenhilfe
  6. 2 yumurta
  7. 1 bardak şeker
  8. 1 vanilya

Sosu için:

Ben serviste taze hazırlayıp döktüm sosu, bu yüzden 2 dilim için malzeme vereceğim.

  1. 4 kare çikolata ( bildiğimiz tablet çikolatanın 4 karesini kullandım)
  2. 3 kaşık süt
  3. 1 yemek kaşığı bal

Sütü ısıtıp çikolata ve balı koydum, malzeme eriyince kullandım.

YAPILIŞI:

  1. Hamur malzemesiyle yoğurulan hamur kalıba serilir kenarları 1cm. kaldırılır.
  2. Yumurtaların beyazıyla sarısı ayrılıp, beyazı bir miktar şekerle kar olana kadar çırpılır.
  3. Yumurta sarısı, yoğurt, süt, quark, vanilya, geriye kalan şeker, sahne mikserle iyice çırpılır.
  4. Puding eklenip çırpmaya devam edilir.
  5. Yumurta akları ilave edilip yavaş yavaş malzemeler bir birine karıştırılır.
  6. Kalıptaki hamurun üzerine dökülüp,170° de 1 saat pişirilir, fırın ısısı 150° ye düşürülüp 10-15 dak. daha fırında tutulur.

Tamamen soğuyunca, servisten önce sosu hazırlanıp dökülür.

Acılı Tatlılı Lahana

Geçen yıl internetten almıştım bu tarifi. Bana göre nefis bir salata, veya turşuda diyebiliriz. Alman’ların, buna benzer kavanozlarda satılan ürünleri var. Bence tadı hazırlardan daha güzel, çünkü ellerimle yaptığım için içindekilerden eminim. Yemeklerle olabileceği gibi, sade olarakta keyifle yiyebilirsimiz.


MALZEMELER:

  1. 750 gr. beyaz lahana
  2. 2 tane kırmızıbiber
  3. 1/2 bardak sirke
  4. 1/2 bardaktan az şeker
  5. Sıvıyağ, tuz

YAPILIŞI:

  1. Lahana incecik kıyılıp 1 kaşık tuzla ovulur, 1 saat bekletilir.
  2. Biberler incecik kıyılıp, sıvıyayağda hafif kavrulur.
  3. 1 saat sonra, lahana suyu iyice sıkılarak kapaklı bir kaba alınır.
  4. Sirke ve şeker tavada eritilip1 taşım kaynatılır, az mikttar tuz eklenerek ateşten alınır.
  5. Biberler ve hazırlanan sirkeli karışım lahananın üzerine dökülüp ağzı sıkıca kapatılır ve 1 saat bekletilir. Arada bir karıştırılır.
  6. Soğuk veya ılık servis yapılır.

Buzdolabında günlerce kalabiliyor. Asıl tarifinde ismindende anlaşılacağı üzere acı biber konuyor, ama ben tercih etmiyorum. İsteyen 1 tanede acı kırmızıbiber ekleyebilir.

Limonlu Peynirli Kek (Zitronen-Käsekuchen)

Sevgili Naile’nin peynirli kekini görünce, dayanamadım 2 hafta arayla 2. kez peynirli kek yaptım.
Limonlu denedim bu kez, çok güzel oldu ama sade olanı daha çok sevdim ben. Tabanına kabartma tozu koymadım, bence daha çok yakıştı.
Alman sayfalarını gezerken, peynirli kek konusunu daha doğrusu pasta konusunu biraz abarttıklarını fark ettim. Sadece peynirli kek tarifi olan sayfa bile var. İstemediğiniz kadar tarif var ve bayağı kafa karıştırıyor, ”hangisini yapsam, aralarında tad olarak ne fark var” diye. Ben yinede bildiğim tarife sadece limon ekleyerek yaptım, çokta güzel oldu.
Malzemeler ve yapılışı daha önce yaptığımla aynı ama ben yinede yazayım.

bild_168
Hamur için:

  • 1 yumurta
  • 2 kaşık margarin
  • 2 kaşık şeker
  • 1 paket vanilya
  • Yeterince un

Üzeri için:

  • 2 yumurta (asıl tarifi 4 yumurtalı)
  • 1 bardak şeker
  • 1 bardak süt
  • 1 paket vaninyalı puding, ben kremalı kullandım.
  • 1 bardaktan az sıvıyağ
  • 500 gr. quark (labne peyniri)
  • 1 paket vanilya
  • 1/2 limon kabuğu rendesi ve suyu

YAPILIŞI:

  • Kekin malzemeleri yoğurulup hamur yapılır, çatalla bir kaç yeri delinir.
  • Kelapçeli kalıp yağlanıp unlandıktan sonra, hamur kalıba düzgünce yayılır, kenarları 1 cm kadar kaldırılır.
  • Diğer malzemeler çırpılıp hamurun üzerine dökülür,160°de 1 saat daha sonra ısı 180° ye yükseltilip yarım saat daha üzeri kızarana kadar pşirilir.

Tatar Çorbası Kartop Alişke

Aluske bildiğim kadar Tatar çorbası ve inşallah isminde bir yanlışlık yapmamışımdır. Öğrendığım kadararıyla iki çeşit yapılıyor. Benim yaptığıma kartop alişke diyorlar, sade yapılanına da sadece aluske diyorlar. İkisinin arasındaki fark  aluskenin soğansız ve patatessiz yapılması, diğer aşamalar hep aynı. Ama yediğim en güzel çorbalardan biri diyebilirim. Yumurtanın çorbanın içine bu şekilde konması tuhaf gelsede, yiyince ne kadar lezzet kattığını anlayacaksınız.

bild-027111

MALZEMELER:

  • 5-6 bardak tavuk suyu
  • 1 bardak kadar un
  • 1 yumurta
  • 1 soğan
  • 1 patates
  • Tuz, karabiber, sıvıyağ

YAPILIŞI:

  • Soğan incecik kıyılıp yağda kavrulur.
  • Tavuk suyu ilave edilip kaynamaya bırakılır.
  • Patates küçük küçük doğranıp çorbaya katılır ve 5 dak. kadar kaynatılır.
  • Un su ve tuz karıştırılıp lokma hamuru kıvamında bir hamur yapılır.
  • Hamur 2 tatlı kaşığı yardımıyla kaynayan çorbaya yamuk toplar şeklinde atılır. Atarken kaşıkları kaynayan suyun içine batırarak yaparsanız daha kolay oluyor.
  • Çorbaya düşen hamur zaten çabucak katılaşıyor. Arada bir karıştırarak işlemi tamamlayın.
  • Patatesler pişip hamurlar çorbanın yüzüne çıkınca tuz ve karabiber eklenir.
  • Yumurta iyice çırpılıp mümkün olduğu kadar ince bir şekilde çorbaya akıtılır ve ocaktan alınıp ağzı kapatılır.
  • 3-5 dak. sonra servis yapılır.

Servis önerisi: Sofraya koymadan 1-2 saat önce yapılınca hamurlar dinlenip çorba dah bir kıvamlı oluyor.

Kendı tercihim olarak  servisi ezilmiş sarımsaklı limon suyuyla yapıyorum çok güzel oluyor.

Franzbrötchen

Franzbrötchen Almanya’da tanıştığım bir tat. Ama ne tat!  Yiyenlere bir daha dedirtecek, kış geldimi insanın burnuna kokan, hafif ve bir o kadar da lezzetli. Her nekadar Avrupa mutfağını damak tadımıza uygun bulmasamda, bazı tarifleri gerçekten kayda değer.

Tereyağlı yumuşak bir hamur ve arasında yine tereyağ şeker ve tarçın… Nasıl birşey olduğunu tahmin edebiliriyorsunuzdur.

bild-1497
MALZEMELER:

  • 500 g un
  • 200 g sıcak süt
  • 25 g maya
  • 70 g tereyağ
  • Bir fiske tuz, tarçın

İç malzemesi:

  • 100 g tereyağ (Oda sıcaklığında)
  • 70 g pudra şekeri
  • 2 tatlı kaşığı tarçın
YAPILIŞI:
  • Yapılan hamur 30 dak. dinlendirilir.
  • İç malzeme karıştırılıp 1 cm kalınlığında açılan hamurun üzerine yayılır.
  • Rulo yapılıp 5 cm lik parçalara kesilir.
  • Her parçanın kesilen olan tarafları yanlarda kalacak şekilde uzunlamasına ince saplı tahta kaşıkla bastırılır. (Aşağıdaki resme bakın.)
  • Üzerine yumurta sarısı sürülüp 15 dak. tepside dinlendirilip, 200° de 15 – 20 dakika pişirilir.

bild-14851

Nohut Köftesi (Felafel)

Felafelin hangi mutfağa ait olduğu konusu biraz tartışmalıdır. Genel olarak Orta Dogu  kültürüne ait de diyebiliriz. Bir çok ülkenin birden sahip çıktığı felafel Ürdün, İsrail, Filistin, Lübnan ve Mısır’ da yaygın olarak tüketilmektedir. Bunun yanı sıra Avrupa ülkelerinde  Orta Doğu mutfağı sevenlerin tercihlerinin başında yeralır.  Almanya gibi farklı Avrupa ülkelerinde Türkiye’nin döneri gibi ekmek arasında salatayla veya farklı soslarla sevis edilir.
Felafel hakkında bu kadar tanıtıcı bilgiden sonra uzmanlık alanımız olan lezzet konusuna gelelim. Yağda kızartılan köftelere nazaran daha hafif ve  hazırlaması oldukca kolay. Özellikle yumurtalı köfteleri tercih etmeyenler ve yumurta alerjisi (eggallergi)  olanlar için iyi bir seçenek olabilir.
7
MALZEMELER:
  • 1 kase  haşlanmış nohut (Ben konserve kullandım.)
  • 1 soğan ince kıyılmış ( Taze soğan  da katabilirsiniz.)
  • 1 tepeleme tatlı kaşığı kimyon
  • 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
  • 1-2 diş sarımsak
  • ZYarım demet maydanoz
  • 1 çay bardağına yakın un ,
  • Tuz, karabiber
  • Kızartmak için sıvıyağ

YAPILIŞI:

  • Nohudun mümkün olduğu kadar kabukları ayıklanır.
  • Diğer malzemeler varsa mutfak robotun da yoksa ince kıyılarak hazır hale getirilir.
  • Mutfak roboru kullanılacaksa nohut da mutfak robotunda bulgur gibi olana kada öğütülür, yoksa  nohutları avuçlayıp rendeleyebilir veya çatalla ezebilirsiniz.
  • Herhangi bir yöntemle öğütülen malzemeler karıştırılır ve baharatları eklenir.
  • Un ilavesiyle köftenin hamuru yoğurulur. Yoğururken korkmayın ve malzeme bütünleşip ezilene kadar yoğurun.(Gerektikce un ilavesi yapabilirsiniz.)
  • Hazırlanan köfte hamurundan ceviz büyüklüğünde parçalar koparılıp ister yuvarlak toplar isterseniz yassı köfteler hazırlayabilirsiniz.
  • Kızartmak için mutlaka kızgın yağ kullanın. Köfteleri orta ısıda pişirirseniz olması gerktiği gibi hafif olamyıp dışında bir kabuk oluşur ve tatları daha ağır olur.